Narin Güran’ı kim ya da kimlerin öldürdüğü araştırılıyor.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle yargılanan amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Nevzat Bahtiyar, davanın ikinci duruşmasının ikinci gününde adliyeye getirildi.
Mahkemede savunması istenen tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar, suçunu da itiraf etti.
Bahtiyar yaptığı savunmada, cesedi sadece taşıdığını ve Narin’i kendisinin öldürmediğini söyledi.
Nevzat Bahtiyar’ın savunmasından sonra avukatı konuşurken, anne Yüksel Güran araya girmeye çalıştı ve bir kez daha tansiyon yükseldi.
Avukatın “susun” demesi üzerine anne Yüksel, “Ben anneyim bana parmak sallama” dedi.
Bahtiyar’ın savunmasında ise şu sözleri yer aldı:
“BÜTÜN SUÇU ÜZERİME YIKIYORLAR”
Narin’i kesinlikle ben öldürmedim, sadece taşıdım. Taşıma cezam ne ise razıyım. Cesedi Salim elleriyle bana verdi, şu anda yüzüne de söylüyorum. Kendisi bana işaret etti. ‘Bunu parça parça yok et’ dedi. Şimdi bütün suçu üstüme yüklüyorlar. Herkes kendini savunmak için mücadele ediyor.
Salim’in avukatı hoş kelimeler söylemedi, ‘Papağan, vahşi’ dedi. Papağan değilim, dağda olurdum papağan olsaydım. Vahşi de değilim. Ölü bir insanı vahşice niye aşağı atayım. Arka tarafta yer vardı, oradan bıraktım. Susmam, ailem güvende olmadığı için sustum.
“AİLEM CEZAEVİNE GELDİ, HER ŞEYİ ANLATTIM”
Ailem cezaevine görüşmeye geldi, güvence oldu. Emniyet, jandarma güvence altına aldı. ‘Ne gördüysen söyleyeceksin’ dediler, ‘Tamam’ dedim. Savcılığa gittim hepsini izah ettim. Papağan değilim, sen papağan gibi 2 saat konuştun. Cezaevinde televizyon yok.
3 ay sigara içmedim, saçımı bile kesmedim. Ailem geldi hesabıma para attılar. Tıraşa da gittim, ihtiyaçlarımı aldım. Patlıcanı espri olsun diye dün söyledim. Ben devletten büyük değilim. ‘Devlet yakalamıyor’ dedi. Haşa devletten büyük değilim.
“AİLEM GÜVENCE ALTINDA OLMADIĞI İÇİN YALAN SÖYLEDİM”
Kardeşim ne konuştuğunu bilmiyorsun. Yukarıda Allah var, aşağıda devlet var. Benim gibi zavallı bir insan nasıl devletten büyük olur. Gazeteciler, hiç kimse müdahale etmedi. Onları tanımıyorum ki, onlar da beni doğru düzgün görmemişler.
Yakalandığım gün ifadeye götürdüler. Tanıdığım hiç kimse yoktu, sadece komutanlar vardı. Gazetecileri tanımıyorum. Aile güvencem olmadığı için yalan söylemek zorunda kaldım.
Salim Güran bir şey söyledi. Araba konusunda Atakan konuştu. Arabayı vadeli verdim. 90 bin liraya vadeye verdim, adam uğraştı satamadı. Salim’e söyledim ‘Al kendine para kazan.’ Bu para konusu da çıktı. Ev konusu çıktı. ‘Bana evi kaça yapacaksın?’ dedi. ‘Bakmadan bir şey söyleyemem’ dedim. Sonra onu aradım, ‘Hakkı 170 bin liradır.
“ÖLDÜRMEDİĞİM SUÇU NEDEN ALAYIM”
Arkadaş ve akrabayız, en son 150 bin yaparım’ dedim. Bana birinin 140 bin lira teklif ettiğini söyledi. Ben de ‘Beni kurtarmaz’ dedim. Yalan söylüyorlar. Ne demişsem odur. Sen beni çağırdın Narin’i teslim ettin, bir de inkar ediyorsun. Ben inkar etmiyorum başkanım. Taşıma cezam ne ise razıyım. Suçumu kabul ediyorum. Onların da mecburen kabul etmesi lazım. Suçu üstüme atıyorlar. Öldürmediğim suçu niye üstüme alayım.
Kaynak: www.ensonhaber.com