Yakın bir zamanda, milyarlarca ışık yılı uzaklıkta bulunan ölü bir galaksiden gelen gizemli bir hızlı radyo patlaması tespit edildi. Bu cızırtılı ses, bilim dünyasını hayrete düşürürken ölü bir galaksiden bu sesin gelmesi de herkesi şaşırttı.
Galaksilerdeki yıldız oluşum süreciyle ilişkilendirilen bu tür patlamalar, zaman zaman böyle bir ses oluştursa da yine de kafalarda soru işareti oluştu.
Ölü bir galaksiden geldiği iddia edilen bu ses, aslında neydi?
Hızlı radyo patlamaları, milisaniyeler süren oldukça güçlü enerji dalgalarıdır.
Bu patlamalar, yayıldıkları sürede Güneş’in bir yılda ürettiği enerjiden daha fazla güç yayabiliyorlar. Şimdiye kadar bu patlamalar, genellikle aktif yıldız oluşum bölgelerinden, yani genç yıldızların yoğun olarak bulunduğu galaksilerden kaynaklanıyordu. Ancak bu ses, hızlı radyo patlamasının kaynağının çok daha farklı olabileceğini ortaya koyuyor.
Tespit edilen patlama, iddialardaki gibi gerçekten de “ölü” bir galaksiden geliyordu. Yaklaşık 11,3 milyar yaşında olup yıldız oluşumunun çoktan durduğu kabul edilen bir galaksiydi.
Peki bu ses, nasıl ona ait olabilirdi?
FRB 20240209A olarak adlandırılan sinyalin, galaksinin merkezinden oldukça uzak bir bölgeden geldiği tespit edilmişti. Sinyal, galaksi merkezinden yaklaşık 130.000 ışık yılı uzakta, artık yeni yıldızların oluşmadığı bir bölgede kaydedilmişti. Madem yıldızlar burada artık oluşmuyordu, bu ses nasıl ortaya çıkmıştı?
Aslında bu, yeni bir olay değildi. 2022’de Messier 81 galaksisinin dış bölgelerinden de benzer bir patlama tespit edilmişti. O sinyalin de aktif yıldız oluşumunun olmadığı bir bölgeden geldiği belirlenmişti. Bu iki bulgunun ortak noktası, her iki sinyalin de yoğun yıldız kümelerinden, yani küresel kümelerden kaynaklanmış olabileceğini düşündürüyor.
Bu durumun anlaşılması için bilim insanları nötron yıldızları, kara delikler ve galaksi merkezlerindeki aşırı manyetik alanlar gibi olasılıkları değerlendiriyor.
Özellikle magnetar adında, son derece güçlü manyetik alanlara sahip nötron yıldızlarının bu patlamaların kaynağı olabileceği düşünülmekte. Ancak ölü bir galakside yeni yıldızların olmaması ve dolayısıyla magnetar oluşumunun imkânsız hâle gelmesi de bu teoriyi sorgulatıyor.
Evrene dair bilgilerimizi güçlendirecek olan bu gizem, bilim dünyası için oldukça önemli bir adım. Astronomi dünyasında yeni bir araştırma başlatan bu ses, birçok sorunun cevabına da kapı aralayacak gibi görünüyor.
Uzay ile ilgili diğer içeriklerimiz:
İLGİLİ HABER
Dünya Üzerinde Hepimizi Korkutan Depremler Uzayda da Meydana Gelebilir mi? (Kaçış Mümkün Gibi Görünmüyor)
İLGİLİ HABER
Hiçbir Şeye Bağlı Olmadan Uzayda Süzülen İlk İnsan Bruce McCandless’in Tüyler Ürperten Deneyimi
İLGİLİ HABER
Uzayda Öldüğünüz Bir Senaryoda, Dünya Ortamından Farklı Olarak Vücudunuza Neler Olurdu?
İLGİLİ HABER
Uzayda 1 Yıldan Fazla Zaman Geçirsek Vücudumuzda Ne Gibi Değişiklikler Meydana Gelir? (Gözlerimiz Bile Görmeyebilir)
Kaynak: www.webtekno.com