Emtia piyasası, Fed’in faiz kararları ve banka krizleri derken fiyatlamaların zorlaştığı ve yoğun bir satış baskısının olduğu yılın ilk çeyreğini geride bıraktı.
AA
Emtia fiyatları, küresel anlamda yaşanan tüm gelişmelerde reaksiyon verdi.
2023 yılının ilk çeyreği geride kaldı.
Bu süreçte emtia piyasası, fiyatlamaların zorlaştığı bir iklim yaşadı.
Ocak-Mart 2023
Küresel ekonomik aktiviteye ilişkin endişeler,
Ocak-Mart 2023’te emtia piyasasını etkiledi.
Fed’in açıklamaları
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, geçen ay ABD Senatosu’nun
Bankacılık, Konut ve Kentsel İşler Komitesi’nde yaptığı konuşmada, son ekonomik
verilerin beklenenden daha güçlü geldiğini, bunun da faiz oranlarının nihai
seviyesinin tahmin edilenden daha yüksek olabileceğini gösterdiğini söylemişti.
Bankacılık sorunları
Küresel çapta bankacılık sektörüne ilişkin sıkıntılar ve
para politikalarına yönelik belirsizlikler de ürün bazlı ayrışmalara yol açtı.
ABD’de Silikon Vadisi Bankası (SVB) ve Signature Bank’ın
iflası, Avrupa’da İsviçre merkezli Credit Suisse bankasının en büyük ortağı
Suudi Ulusal Bankası’nın sermaye artırımı yapmayacağını duyurması da
piyasalardaki belirsizlikleri tetiklemişti. İsviçre’nin en büyük bankası UBS,
rakibi Credit Suisse’i devlet yardımıyla “acil” satın almıştı.
Değerli metallerde altın öne çıktı
Yılın ilk çeyreğinde dalgalı bir seyir izleyen değerli
metallerde altın öne çıktı. İlk çeyrekte altın yüzde 8 ve gümüş yüzde 0,7 değer
kazanırken, platin yüzde 7,2 ve paladyum yüzde 18,7 değer kaybetti.
Küresel ekonominin 2023’te yavaşlayacağına dair açıklamalar
“güvenli liman” olan altına talebi artırdı. Uluslararası Para Fonu
(IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, ocak ayında küresel ekonominin zorlu bir
yıl ile karşı karşıya olduğu konusunda uyarıda bulunurken, ABD, AB ve Çin’in
aynı anda yavaşlaması nedeniyle dünya ekonomisinin üçte birinin resesyona girmesinin
beklendiğini kaydetmişti.
Resesyon endişelerinden en çok etkilenen emtia araçları
arasında yer alan paladyum, 1.353,42 dolarla Haziran 2019’dan itibaren en düşük
seviyeyi gördü.
Baz metallerde de sert hareketler öne çıktı
Yılın ilk çeyreğinde baz metallerde de sert hareketlerin
hakim olduğu dalga boyu yüksek bir seyir öne çıktı.
Bu dönemde tezgah üstü piyasada bakır yüzde 6,8 ve alüminyum
yüzde 1,3 değer kazanırken, kurşun yüzde 8,9, nikel yüzde 23,3 ve çinko yüzde
2,7 değer kaybetti.
Singapur merkezli Trafigura şirketi, Çin’in talebindeki
toparlanmanın zaten düşük olan bakır stoklarını tüketme riski taşıdığından
bakır fiyatlarının bu yıl rekor seviyeye çıkabileceği öngörüsünde bulunurken,
Goldman Sachs analistleri, Çin’in şubat ayında gösterdiği yüksek talebi
yinelemesi durumunda dünyanın bu yılın üçüncü çeyreğinde ciddi bir bakır
krizine girebileceğini açıklamıştı. Goldman Sachs’a göre, Çin’in bakır talebi,
geçen ay yıllık bazda yüzde 13 arttı.
Şili’de bakır üretiminin şubatta yıllık bazda yüzde 3,7
azalması da arza yönelik endişelere neden oldu.
Avrupa Kritik Ham Madde Yasası, bakıra olumlu yansıdı,
nikelde düşüşe neden oldu
Avrupa Birliği (AB), Avrupa Kritik Ham Madde Yasası’nda
bakır ve nikeli stratejik metaller olarak belirledi. AB’nin bu kararı bakıra
olumlu yansırken, nikelde ilk çeyrekte düşüşler kaydedildi.
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu araştırması, nikel
üretiminin 2022’de arttığını ortaya koyarken, Singapur’da bulunan emtia şirketi
Trafigura’ya ilişkin çıkan haberler nedeniyle nikel piyasasında sert
dalgalanmalar görüldü.
Uluslararası Nikel Çalışma Grubu, küresel nikel pazarında
arz fazlası olduğunu ortaya koydu. Veriler, küresel çinko pazarındaki açığın
2022’de arttığını, toplam rafine üretimin oranının da gerilediğini gösterdi.
Enerji fiyatlarının düşmesi alüminyuma olumlu yansıdı
Enerji fiyatlarındaki değer kaybı da ilk çeyrekte alüminyuma
olan talebi artırdı.
Analistler, “Fransa merkezli alüminyum izabe tesisi
Aluminium Dunkerque’nin enerji fiyatlarının düşmesiyle üretimini tam kapasiteye
çıkardığına” dair haberlerin, alüminyumdaki ekonomik aktiviteye ilişkin
olumlu bir gelişme olarak algılandığını söyledi.
Enerji emtialarında sert satışlar görüldü
Yılın ilk çeyreğinde enerji emtiaları sert düştü. Söz konusu dönemde Brent petrol yüzde 5,3 ve New York
Ticaret Borsası’nda işlem gören doğalgaz yüzde 50,5 azalış kaydetti.
Dünya ekonomilerindeki resesyon beklentisi, dünyanın en
büyük petrol ithalatçısı Çin’de ekonomik ve talebe yönelik toparlanmaya ilişkin
karışık sinyaller belirsizliğe yol açarken, ABD’de petrol stoklarının artması
Brent petrol üzerinde baskı oluşturdu.
Brent petrol fiyatlarındaki düşüşte, ABD’nin stratejik
petrol rezervinden piyasaya petrol satışı yapacağına ilişkin haber akışı etkili
oldu.
Doğalgaz yılın ilk çeyreğinde, 2 doların altına indi
Doğalgaz yılın ilk çeyreğinde, Mayıs 2021’den itibaren ilk
defa 2 doların altını gördü.
Doğalgaz fiyatlarındaki düşüşte, doğalgaz tüketimini
nispeten düşük tutan hava şartları, bu nedenle birçok ülkede gaz depolarının
yeniden doldurulması ve daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ithalatı
etkili oldu. Özellikle maliyet nedeniyle daha az üretim yapan sanayide doğalgazda tasarruf sağlanması fiyatların düşüşünü etkilerken, enerji krizinin
şimdilik geri planda kalması da fiyatlardaki düşüşü tetikledi.
Tarım emtialarında kakao ve şekerin performansı dikkati
çekti
Yılın ilk çeyreğinde tarım emtialarında da dalgalı bir seyir
görülmesine karşın kakao ve şekerin performansı dikkati çekti.
İlk çeyrekte Intercontinental Exchange’de (ICE) 0,22 dolarla
Kasım 2016’dan bu yana en yüksek seviyeyi gören şeker yüzde 9,6, 2.963 dolarla
Ağustos 2016’dan bu yana en yüksek seviyeyi gören kakao yüzde 12,8 ve kahve
yüzde 1,9 artarken, pamuk yüzde 0,7 düşüş kaydetti.
Analistler, Hindistan’da şeker üretiminin azalacağına
yönelik öngörülerin fiyatlarda yükselişe neden olduğunu belirterek, ülkede
şeker rekoltesinin azalmasıyla küresel arz sorunlarının tetiklenebileceğinden
endişe edildiğini söyledi.
Hindistan’ın dünyanın en büyük şeker üreticisi, Brezilya’nın
ise dünyanın en büyük şeker ihracatçısı olduğunu hatırlatan analistler, bu
nedenle bu iki ülkedeki gelişmelerin fiyatlar üzerinde etkili olduğunu
vurguladı. Fransa’da şeker pancarı üretiminin son 14 yılın en düşük seviyesine
gerilemesine dair beklentiler de şekere yönelik arz endişelerini tetikledi.
Kakao fiyatları
Kakao fiyatları, bazı Batı Afrika kakao mahsullerinin
kalitesiyle ilgili endişelerden destek gördü. Ukrayna’daki savaş, Rusya’nın
dünya çapındaki potas ve diğer gübre ihracatını sınırladığından kakao
çiftçileri için gübre ve böcek ilacı eksikliği büyük bir problem haline geldi.
Fildişi Sahili’ndeki bazı kakao ihracatçılarının, kakao çekirdekleri kıtlığı
nedeniyle sözleşmelerinde temerrüde düşmek üzere olduklarına dair haberler
üzerine de kakao fiyatları yükseldi.
Kahve fiyatları
Brezilya’daki hava koşulları kahve fiyatlarını etkiledi.
Ülkede, kahve yetişen alanlarda toprak nem oranının 7 yılın zirvesine çıktığına
dair haberlerle kahveye ilişkin üretim endişeleri arttı ve kahve fiyatlarında
yükseliş kaydedildi. Analistler, Brezilya’da seçim sonrası kahve tedarik
zincirine yönelik artan endişelerin de yükseldiğini söyledi. Bu arada, enerji,
işçilik, ambalaj ve paketleme maliyetleri de kahve fiyatlarının yükselmesini
tetikledi.
Pamuk değer kaybetti
Küresel resesyon endişeleriyle beraber talep endişelerinde
yaşanan artış sonucu pamuk fiyatları geriledi. ABD’de pamuk ihracatının
gerilemesi de pamuğun değer kaybetmesine neden oldu.
Buğday fiyatları
düştü
Yılın ilk çeyreğinde Chicago Ticaret Borsası’nda işlem gören
buğday yüzde 12,6, mısır yüzde 2,7, soya fasulyesi yüzde 1,2 ve pirinç yüzde
6,5 değer kaybetti.
Tahıl Koridoru Anlaşması’nın yenilenmesinin fiyatlara etkisi
Buğday, 6,54 dolarla Temmuz 2021’den bu yana en düşük
seviyeyi gördü. Dünya buğday üretim tahminlerindeki artış, buğday fiyatlarını
aşağı yönlü etkilerken, Tahıl Koridoru Anlaşması’nın yenilenmesi de buğday
fiyatlarının düşmesinde önemli bir faktör olarak ortaya çıktı.
Yılın ilk çeyreğinde petrol fiyatlarındaki gerileme de mısır
fiyatlarını baskıladı.
Kaynak: www.ensonhaber.com