Vakanüvis, 1. Dünya Savaşı sırasında Sivas Valisi Muammer Bey’in Hafik ilçesinde yaptırdığı Osman Gazi heykelinin hikayesini kaleme aldı.
Osmanlı
yıkılırken kurucusunun heykelini yapmışlardı
Vakanüvis
Bir kesimin; sanatın neredeyse
en önemli kollarından biri olarak gördüğü, kimi yerel yönetimlerin ise olmazsa
olmaz icraattan saydığı heykelin bu topraklardaki macerasında, Sultan Osman
Gazi’nin, daha doğrusu onu tasvir ettiği iddia olunan bir heykel çalışmasının
özel bir yeri var.
Heykel
atölyesi açtılar, dayaktan zor kurtuldular
İslam’ın yasaklamasından
dolayı ilk asırlardan itibaren Müslüman toplumlarda heykele dair hemen hiçbir
çalışma görülmemişti. Diğer İslam devletleri gibi Osmanlı Devleti’nde de uzun
asırlar boyunca, tabir-i caizse “heykel’in he’si” bile söz konusu olmamıştı.
Tanzimat sonrası, genellikle
azınlıkların yaptığı kimi çalışmalar ise dar bir çevrede bilinir olmuştu.
Toplum, heykel meselesinde o kadar duyarlıydı ki, Hristiyan ya da Yahudi
azınlıklardan heykelle ilgilenenlere pek ses çıkartmıyor ama eğer söz konusu
kişiler Müslüman ise tepki büyük oluyordu. Osmanlı’da modernleşme rüzgârları
eserken, Beyoğlu Tünel civarında bir heykel atölyesi açan iki Müslüman Türk,
haberi alan vatandaşlarca dövülmek istenmiş, kalabalığın elinden zor kurtulan
ikili, kısa sürede atölyeyi kapatmak zorunda kalmıştı.
Osmanlı
yıkılırken Osman Gazi heykeli dikme fikri
Kamusal alanlara heykel
yaptırmak ise söz konusu bile değildi. Osmanlı Devleti’nde, ilk kez toplumun
her gün görebileceği bir yere heykel dikmek için ise herhalde olabilecek en
kötü zaman seçilmişti.
I. Cihan Harbi devam ederken Sivas Valisi Muammer Bey,
Hafik ilçesine Osman Gazi’nin büstünü yaptırmaya karar vermişti. Valinin
talimatı üzerine 1916 yılında Hafik Kaymakamı Serezli Nebi Bey çalışmalara
başlamıştı.
Açılışı
yapan zevata “Taş Dikenler” denilmişti
Osmanlı’nın kamusal alandaki
ilk figüratif anıtı olan Osmangazi büstü, büyük ölçekli olması nedeniyle büst –
heykel olarak da adlandırılan bu çalışma için Ermeni tebaadan Keverek Usta
görevlendirilmişti. Keverek Usta, projeyi beş işçiyle beraber yürütmüştü. Heykel
için hazırlanan taşlar tam 11 çift camızla bölgeye taşınmıştı.
Vali Muammer Bey, her gün
faytonla Sivas’tan ilçeye gelerek heykelin yapımını denetlemişti. Heykel, 10
metre yüksekliğindeki sütun üzerine, kalkerli taşlardan üç parça olarak
tasarlanmıştı. Heykelin törenle açılışının ardından bölge halkı heykelin
dikilmesinde rolü olan bürokratlardan “taş dikenler” olarak bahsetmişti.
Ertuğrul
Gazi’nin Selçuklular’ın imdadına koştuğu yer Hafik’ti
Sivas Hafik’te bir Osman Gazi
heykelinin dikilmesi fikrinin ise Selçuklular döneminde Ertuğrul Gazi’nin obasının,
bu bölgede Moğollara karşı zor durumda kalan sultanlığın imdadına yetişmesine
bağlı olduğu düşünülüyor. Aşiretin; Söğüt’ten önce doğu bölgelerinde
konakladığı, burada da dindaşları Selçuklular sıkıntılı duruma düşünce yardım
etmesinin anısına, devlete adını veren Osman Gazi’ye hürmeten bu büste karar
verildiği tahmin ediliyor.
CHP’li
Vali heykeli kaldırtmıştı
Padişah albümlerinden
yararlanılarak yapıldığı iddia edilen, bu yönüyle de döneminden tek bir resim
vb çalışmanın olmadığı bilinen Osman Gazi’ye benzerliğinden söz edilemeyecek bu
tuhaf heykelin başına sonraları başka şeyler de gelecekti.
Tek parti dönemindeki uygulama
mucibince, aynı zamanda CHP İl Başkanı olan Sivas Valisi Nazmi Toker, -sonrasında CHP milletvekilliği de yapmıştı– muhtemelen o dönemdeki yaygın olan
“Osmanlı alerjisi”nin etkisiyle bu heykeli kaldırtmıştı. Heykel kaldırılırken
büyük ölçüde tahrip de edilmişti. Yıllar sonra bu heykelin küçük bir benzeri
yaptırılmış, bu büst uzun süre Hafik Kaymakamlığı’nın bahçesinde durmuştu. Osman
Gazi büst – heykeli bugün, tahrip edilmiş haliyle Sivas Arkeoloji Müzesi’nde
sergilenmekte.
2010 yılında ise Sivas
Cumhuriyet Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden öğretim görevlisi Nihat
Sezer ve bir grup öğrenci, Hafik’e yeniden bir Osman Gazi heykeli kazandırmak için
harekete geçti. Bir ton çamur harcanarak, 2,5 metre boyunda yapılan heykel için
telif ücreti alınmazken, malzeme masrafı ise Hafik Belediyesi ile işadamı Salih
Cüstan tarafından karşılandı. Heykel, Osman Gazi’yi ayakta, bir hedefi gösterir
şekilde tasarlandı.
– Gültekin Elibal, “Atatürk ve
Resim Heykel”, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 1973
– “Osmanlı Devleti ve Heykel
Sanatı”, TESAD Araştırma Merkezi
Kaynak: www.ensonhaber.com