Almanya’da düzenlenen 61. Münih Güvenlik Konferansı (MSC 2025), üçüncÜ ve son gününde ilginç anlara sahne oldu.
Ukrayna’da barış görüşmelerinin ivme kazanması başta olmak üzere Avrupa güvenlik mimarisi, Balkan ülkelerinin Avrupa Birliği’ne (AB) daha hızlı katılımı ve Avrupa’nın rekabet gücüne ilişkin tartışmaların görüşüldüğü konferansa, ABD Başkan Yardımcı JD Vance’in sert eleştirileri Avrupa’da yankı uyandırdı.
Vance, Avrupa Birliği (AB) ülkelerini ifade özgürlüğüne ve siyasi muhaliflere yönelik sansür uygulamakla suçladı, Avrupa’nın en büyük tehdidinin dış aktörlerden değil, temel değerlerden uzaklaşmak olduğunu vurguladı.
AB ELEŞTİRİLERİ TEPKİ GÖRDÜ
Vance, Avrupa’nın demokrasiye olan bağlılığını sorgularken, Rusya ve Çin gibi dış tehditlerin yalnızca birer gölge olduğunu belirtti.
Konferansa katılan Avrupalı liderler, Vance’in söylemlerine tepki gösterdi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz da dahil olmak üzere birçok lider, ABD Başkan Yardımcısı’nın açıklamalarını reddetti.
“ABD İLE FİKİR AYRILIĞI YAŞIYORUZ”
Münih Güvenlik Konferansı’nın başkanı Christoph Heusgen, konferansın kapanışında yaptığı duygusal konuşmada, Vance’in konuşmasını hatırlattı.
“Ortak değer temelimizin artık o kadar da yaygın olmadığı endişesini taşıyoruz” dien Heusgen, AB ülkeleri ile ABD yönetimi arasında fikir ayrılığı yaşandığını dile getirdi.
GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Heusgen, konferansın başkanlık görevini sonlandırırken, Avrupa’nın bu süreçte değerlerinden sapmaması gerektiğine ve ABD ile olan ilişkilerdeki uyumsuzluğa vurgu yaparak ağladı.
Gözyaşlarına boğulan Heusgen’e sahnede bulunan diğer siyasetçiler sarılarak destek oldu.
MÜNİH KONFERANSI’NDA NELER OLDU
ABD Başkan Yardımcısı James David Vance, Almanya’da düzenlenen 61. Münih Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği (AB) ülkelerini eleştirerek, ifade özgürlüğüne ve siyasi muhaliflere yönelik sansür uygulandığını belirtti.
ABD Başkan Yardımcısı James David Vance, Almanya’da düzenlenen 61. Münih Konferansı’nda konuşma yaptı. Konuşmasında Avrupa Birliği ülkelerine yüklenen Vance, ülkeleri ifade özgürlüğüne ve siyasi muhaliflere yönelik sansür uyguladıkları gerekçesiyle eleştirdi. Demokrasilerine yönelik gerçek tehdidin Rusya ya da Çin’den gelmediği konusunda Avrupalı politikacıları uyaran Vance, “Avrupa’ya karşı en çok endişe duyduğum tehdit ne Rusya, ne Çin, ne de başka bir dış aktör. Beni endişelendiren içeriden gelen tehdit, Avrupa’nın en temel değerlerinden, Amerika Birleşik Devletleri ile paylaştığı değerlerden uzaklaşması” dedi.
Vance, Belçika’yı nefret dolu içerikler nedeniyle sosyal medyayı kapatmakla, Almanya’yı anti-feminist yorumlar paylaştıkları için kendi vatandaşlarına yönelik baskınlar düzenlemekle eleştirdi.
ROMANYA’YA SEÇİM ELEŞTİRİSİ
Aralık ayında Romanya’da yapılan ve Rus müdahalesi suçlamalarının ardından ülkenin en üst mahkemesi tarafından iptal edilen seçimlere de değinen Vance, dezenformasyon endişelerini ifadelerini kullandı.
Vance, Avrupa için kendisini en çok endişelendiren tehdidin Rusya ya da Çin değil, ifade özgürlüğünün korunması gibi temel değerlerden geri adım atılması ve Avrupa’da “kontrolden çıkan göç” olduğunu söyledi.
Vance, konferansta yaptığı konuşmada Rusya ya da Ukrayna’dan neredeyse hiç bahsetmedi.
AŞIRI SAĞCI AfD’YE DESTEK
Almanya’da aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisini “uygun bir siyasi ortak” olarak desteklediğini belirten Vance, “Demokrasi, halkın sesinin önemli olduğu kutsal ilkesine dayanır. Güvenlik duvarlarına yer yoktur. Bu kıtadaki hiçbir seçmen, milyonlarca incelenmemiş göçmene kapıları açmak için sandığa gitmedi” diye konuştu.
AB ÜLKELERİ TEPKİLİ
Fransız parlamentosunun savunma komitesi sekreteri ve milletvekili Natalia Pouzyreff Vance’in Rusya ve Ukrayna hakkında konuşmasını beklediğini söyleyerek, “Avrupa’da ifade özgürlüğü hakkında konuşacağına inanamadım” dedi.
Istituto Affari Internazionali düşünce kuruluşunun direktörü Nathalie Tocci ise, “Vance’in Münih’te Avrupa demokrasisine saldırması ve demokrasinin dilini sapkın bir şekilde çarpıtması, bu yönetimin amacının AB’yi ve liberal demokrasilerini yok etmek olduğu konusunda hiçbir şüpheye yer bırakmamalıdır” şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, “Bu konuşmayı dinlerken, bizimle kavga etmeye çalışıyorlar ve biz dostlarımızla kavga etmek istemiyoruz” açıklamasını yaparak, müttefiklerin Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı gibi daha büyük tehditlere odaklanması gerektiğini kaydetti.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban Vance’in göç açıklamalarının ardından, “2015 yılından bu yana kitlesel yasadışı göçün felakete davetiye çıkardığını söylüyoruz. O zamandan beri terörizm ve şiddet, başarısız entegrasyonun ekonomik yükleriyle birlikte Batı Avrupa’ya yayıldı. Zaman bizi haklı çıkardığı için mutlu değiliz ama Macaristan bu çılgınlığın dışında kaldığı için mutluyuz” dedi.
ALMANYA CEPHESİNDEN AÇIKLAMA
Alman hükümet sözcüsü ise, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in 23 Şubat’ta yapılacak erken seçim öncesinde Almanya’daki seçim kampanyasına müdahale etmemesi gerektiğini söyledi. Sözcü, “Dost yabancı ülkelerden gelenler de dahil olmak üzere yabancıların, seçim döneminin ortasında bir seçim kampanyasına bu kadar yoğun bir şekilde müdahale etmelerinin doğru olduğunu düşünmüyorum. Bir ülkenin vatandaşlarının kime oy vereceklerine ve ilkelerinin ne olduğuna karar vermeleri ve başkalarından tavsiye almamaları iyi bir uygulamadır” açıklamasını yaptı.
Kaynak: www.ensonhaber.com