AK Parti Kongre Merkezi’nde Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları ve MKYK üyeleriyle iftar programı düzenlendi.
İftar programına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, burada Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları ve MKYK üyeleriyle iftar yaptı.
İftar sonrası konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomide bir süredir yaşanan sıkıntılara dikkat çekti.
Bu yılı da disiplinli bir şekilde geçirdikten sonra, önümüzdeki seneden itibaren ciddi adımlar atmaya başlayacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“SABİT VE DAR GELİRLİ VATANDAŞLARIMIZIN YAŞADIĞI REFAH KAYBINI TELAFİ EDECEK CİDDİ ADIMLAR ATMAYA BAŞLAYACAĞIZ”
Ekonomide bir süredir yaşanan sıkıntılara kalıcı çözümler getirecek bir programı başarıyla uyguluyoruz. Bu yılı da disiplinli bir şekilde geçirdikten sonra, önümüzdeki seneden itibaren, bilhassa sabit ve dar gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı refah kaybını telafi edecek ciddi adımlar atmaya başlayacağız.
“ÖNÜMÜZDEKİ HAFTALARDA VASIL OLACAĞIMIZ KADİR GECENİZİ VE BAYRAMINIZI ŞİMDİDEN TEBRİK EDİYORUM”
Bu akşamki iftarımızı partimizin ana kademe, kadın ve gençlik kolları, merkez karar ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte yapıyoruz. Allah’a hamd olsun böyle geniş bir mekana da sahip olduk. Bu geniş mekanda birlikte iftarımızı yapabilme imkanını Rabbim bizlere lütfetti. Soframızı şereflendirdiğiniz için her birinize öncelikle teşekkür ediyorum.
Artık yarısını geride bıraktığımız Ramazan-ı Şerif’inizi her bakımdan en verimli şekilde idrak ettiğiniz inancıyla önümüzdeki haftalarda vasıl olacağımız Kadir gecenizi ve bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum. Bizim için Ramazan ayları manevi hasılası yanında milletimizle olan gönül bağımızı güçlendirme vesilesi olmuştur. Gündüzünü ayrı, iftarını ayrı, teravihini ayrı, sahurunu ayrı değerlendirdiğimiz bu mübarek günlerin şevki, yılın diğer günlerindeki çalışmalarımızı da olumlu yönde etkilemektedir.
“RAMAZAN’IN MANEVİ ATMOSFERİNE GÖLGE DÜŞÜRMEYE ÇALIŞANLARIN OLDUĞUNUN FARKINDAYIZ”
Elbette her zaman olduğu gibi milletimizin birlik ve beraberliğinin en önemli değerlerinden olan bu kutlu ayı zehirlemek isteyenler de çıkmıştır. Kimi zaman provokasyonla, kimi zaman milletin inancına hakaret ederek, kimi zaman da insanımızı tahkir ederek bunu yaptılar. Bugün de Ramazan’ın manevi atmosferine gölge düşürmeye çalışanların olduğunun farkındayız. Ancak Ramazan ve oruç düşmanlarının hezeyanları Allah’a hamdolsun artık komedi seviyesinde bile mahkes bulmuyor.
“ÜLKEMİZDEKİ HİÇBİR KESİMİN NE KÖKEN, NE İNANCI SEBEBİYLE ÖTEKİLEŞTİRİLMEDİĞİ BİR İKLİMİ HAMDOLSUN TAHSİS ETTİK”
İnsanlarımız milli ve manevi değerlerinin sembollerine samimiyetle sahip çıkmanın yanı sıra farklı hayat biçimlerini de hoşgörüyle karşılıyor. Bilhassa Ramazan ayında şu hakikate hep beraber şahitlik ediyoruz. Türkiye’nin beşeri zenginliği, küresel ve yerel tüm kumpaslara rağmen, hala en büyük dayanağımız güç ve güven kaynağımızdır. Bu tablonun gerisinde asırlık ihmallerin ve yanlışların yol açtığı tahribatları gidermek için 23 yıla yakın süredir verdiğimiz çetin mücadeleler vardır.
Ülkemizdeki hiçbir kesimin ne kökeni, ne inancı, ne mezhebi, ne meşrebi sebebiyle ötekileştirilmediği bir iklimi hamdolsun tesis ettik. 28 Şubat döneminde olduğu gibi azgın azınlığın sessiz çoğunluğa hayat tarzı dayattığı baskıcı günlere son verdik. Cumhur İttifakı olarak eş güdüm içinde yürüttüğümüz terörsüz Türkiye girişimimizde Türkiye’nin 40 yılına, on binlerce canına, yüzlerce milyar dolarlık kaynağına mal olan bir musibetin çözümü için cesur bir adım attık. Aynı şekilde bölgemizi içten içe kemiren bir virüs olan mezhepçilik fitnesini ülkemize bulaştırma gayretlerini de boşa düşürdük. İnsanı merhameti, vicdanı, adaleti, hakkaniyeti esas alan politikalarımızla bölgemiz başta olmak üzere tüm dünyada gönüllere giriyoruz.
“KARŞIMIZDA YOLSUZLUĞUN, HIRSIZLIĞIN, TACİZ VE TECAVÜZÜN TÜM BÜNYEYİ SARDIĞI ÇÜRÜMÜŞ BİR YAPI BULUNUYOR”
Aziz kardeşlerim, iç siyasette, özellikle ana muhalef cenahında yaşanan boş tartışmaların bizi ülkemizin asıl sorunlarına odaklanmaktan uzaklaştırmasına asla izin vermiyoruz. Birileri kendi parti içi çekişmelerini ve kişisel hırslarını ülkenin meselesi haline getirmeye çalışsa da hakikatler gün gibi ortadadır. Asli sorumluluklarını yerine getirmeyenler, Genel Başkanı ve o makama göz diken aktörleriyle tüm vakitlerini 3 yıl sonrasının seçimine has ederek kendilerince bir ilüzyon peşinde koşuyorlar. Halbuki karşımızda yolsuzluğun, hırsızlığın, taciz ve tecavüzün, son olarak da sahtekarlığın tüm bünyeyi sardığı çürümüş bir yapı bulunuyor.
Daha kötü ne olabilir dedikçe bakıyorsunuz ertesi gün daha fazlası, daha yüz kısaltıcı olanı ortaya saçılıyor. Terör örgütlerine kaynak aktarmaktan, petrol tankerleriyle sebze meyve taşıma skandallarına, şişirilmiş konser faturalarıyla vurgun yapmaktan, kadınlara had bildirme edepsizliklerine kadar ne ararsan istisnasız hepsi var. Öyle ki bilhassa belediyelerde yamyamlık boyutuna varan yolsuzluklar ana muhalefet içindeki vicdan sahibi partililerin bile sabır taşını çatlatmaya, onların da tahammül sınırlarını zorlamaya başladı.
Demokrasimizi zehirleyen toksik muhalefet bu anlayışın tüm belirtilerine ana muhalefet cephesine baktıkça hepimiz şahit oluyoruz. Daha kendi partilerini yönetemeyenlerin, kendi evlerinin içine çeki düzen veremeyenlerin, henüz şaibesiz bir toplantı dahi yapamayanların, ülke idaresine talip olma iddialarını ise sadece tebessümle takip ediyoruz. Bizim gündemimiz bellidir. Biz deprem gibi, sağlık gibi, tarım gibi, enerji gibi, ekonomi gibi, dış politika gibi ülkenin gerçek ihtiyaçlarının çözümleriyle uğraşıyoruz. Ülkemize geçtiğimiz 23 yılda kazandırdıklarımızı taşlandıracak daha büyük başarılar, daha kıymetli kazanımlar ortaya koymayı milletimize borcumuz olarak görüyoruz.
“TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONUMUZU DA SİZLER İNŞA EDECEKSİNİZ”
AK Parti, bir asırlık Cumhuriyet tarihimizdeki diğer tüm siyasi partilerden farklı kılan ve bunca yıldır iktidarda kalmasını sağlayan, işte bu anlayış, işte bu pratiktir. Elde ettiğimiz başarılar da kuruluşundan bugüne AK Parti’ye emek ve gönül veren herkesin katkısı olduğunu unutmuyoruz. Çünkü biz bu ülkenin gelmiş geçmiş en iyi kadro hareketiyiz. Bu vesileyle hem ana kadememizin hem de kadın ve gençlik kollarımızın kongrelerinde yeni veya yeniden görev alan arkadaşlarımızı bir kez daha tebrik ediyorum. AK Parti’nin en önemli vasfı hem ekip hem program olarak sürekli kendini yenileme, tazeleme, geliştirme kabiliyetine sahip olmasıdır. Eser ve hizmet siyaseti nöbetini devralan sizler, partimizi sadece bir sonraki seçimlerde zafere ulaştıracak çalışmalara imza atmakla kalmayacaksınız. Bunun yanında cumhuriyetimizin ikinci asrını kucaklayacak Türkiye yüzyılı vizyonumuzu da sizler inşa edeceksiniz. Her birinizden birikiminizle, üretkenliğinizle, emeğinizle, ekip ruhunuzla bu kutlu davaya mümkün olan en yüksek katkıyı sunmanızı bekliyorum.
Rabbime bana sizler gibi yol arkadaşları verdiği için hamd ediyorum. Aziz kardeşlerim, değerli arkadaşlar, genel merkezinden il ve ilçe teşkilatlarına kadar hangi kademede olursa olsun AK Parti yönetiminde görev almak demek, ülkenin ve milletin hizmetkarı olmak demektir. Hizmetkarlık bakamı ne kibri, ne rüyayı, ne tembelliği, ne de başka herhangi bir süfli tavır ve davranışı kaldırır.
“AK PARTİ İKTİDARI 2053’E KADAR DA, 2071’E KADAR DA ALLAH’IN İZNİYLE BU YOLA DEVAM EDER”
Evet, bize düşen vazife, Hiçlik makamını en başta kabullenmek, Rıza-i İlahi’ye ram olmak, ülkemizle bütünleşmek, milletimizle tek yürek haline gelmektir. Bu yoldan sapmadığımız sürece AK Parti iktidarı 2053’e kadar da, 2071’e kadar da Allah’ın izniyle bu yola devam eder. Yolumuzu kaybettiğimizde ise ilk sınavada yardan aşağı yuvarlanmamız bu kaderdir. Hiç uzağa gitmeye gerek yok. Türkiye’nin 90’lı yılları bu gerçeğin sayısız örnekleriyle doludur. Dikkat ederseniz AK Parti’ye ömür biçenlerin hepsinin ömrü bitti ama biz dimdik ayaktayız.
“SİYASET SAHADA YAPILIR, GÖNÜLLERE SAHADA GİRİLİR”
Sıkıntı çektiğimiz hususların hiçbiri diğerlerinin bizden daha başarılı olmasıyla ortaya çıkmış değildir. Hepsi de kendi eksiklerimizin, kendi hatalarımızın mahsulüdür. Yapmamız gereken, bunlardan gereken dersleri çıkartarak gece gündüz çalışıp milletimizle muhabbetimizi güçlendirmektir. Siyaset sahada yapılır. Gönüllere sahada girilir. Seçimler sahada kazanılır. Bunu becerdiğimizde ötekiler ne yaparlarsa yapsınlar, ne kadar çırpınırlarsa çırpınsınlar, hepsi beyhudedir.
“SIKI BİR ÇALIŞMA DÖNEMİNE GİRMEMİZ ŞARTTIR”
Biz sandıktan güçlü bir şekilde çıktığımızda isterse yedi düvel bir araya gelsin hiçbir anlam ifade etmez. Rabbim insan için ancak çalıştığının karşılığı vardır buyuruyor. Muhalefetin yaptığı gibi hiç çalışmadan, üretmeden, gayret göstermeden sadece yarısı yalan, yarısı yanlış lakırdılarla siyaset yaptığımızı sanırsak akıbetimiz de onlar gibi olur. Biz çalışacağız, çok çalışacağız, bilinçli çalışacağız, verimli çalışacağız, hasbi ve harbi çalışacağız. Bunu hakkıyla yaptıktan sonra gerisini Rabbimize bırakacağız. Hakkımızda neyin hayırlı olduğunu ancak Rabbimiz bilir. Ramazan bayramı sonrası artık havalar da ısınacağı için sıkı bir çalışma dönemine girmemiz şarttır.
“BİZİM BIRAKTIĞIMIZ HER BOŞLUK MUHALEFETİN YALANLARIYLA DOLDURULACAKTIR”
Unutmayınız bizim bıraktığımız her boşluk muhalefetin yalanlarıyla doldurulacaktır. Milletimize kendi yaptıklarımızı, kendi projelerimizi, kendi vizyonumuzu bıkmadan, usanmadan, yılmadan, yorulmadan anlatacağız ki böyle bir zafiyete mahal vermeyelim. Bu hususta ana kademesiyle, kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla, partimizin tüm organlarıyla ben sizlere güveniyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Rabbim tuttuğumuz oruçları, eda ettiğimiz ibadetleri, yaptığımız hayır ve hasenatı katında kabul eylesin.
Kaynak: www.ensonhaber.com