Türkiye, son yıllarda Orta Doğu’da dengeleri değiştiren bir aktör olmaya devam ediyor.
Esad rejimine karşı muhaliflere destek veren Türkiye, rejimin düşmesinin ardından Suriye’de başlayan yeni dönemde en güvenilir dış güç olarak dünya sahnesinde öne çıktı.
İsrail medyası, Türkiye’nin stratejik adımlarını artık görmezden gelmenin mümkün olmadığını ifade ederken, Türkiye’nin artan etkisi karşısında bir “yeni yol haritası” çizilmesi gerektiğini savunuyor.
ERDOĞAN’I CİDDİYE ALMANIN VAKTİ GELDİ
İsrail basınında yer alan analizlere göre, Türkiye’nin Orta Doğu’da artan etkisi, İsrail açısından kaygı verici.
Yerel bir kaynakta yer alan haberde, İsrail’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ciddiye almasının vakti geldiği belirtildi.
“DÜN AYASOFYA, BUGÜN EMEVİ, YARIN AKSA”
Erdoğan’ın Ayasofya’yı cami olarak yeniden açmasıyla başlayan bu sembolik adımların, Suriye’deki Emevi Camii ve Kudüs’teki Mescid-i Aksa ile devam edebileceği fikri, İsrail’de derin endişelere yol açıyor.
1 Ocak’ta Gazze’ye destek için Galata yürüyüşüne katılan binlerce Türk vatandaşı, “Dün Ayasofya, Bugün Emevi, Yarın Aksa'” sloganları atmıştı.
İsrail’in katliamcı politikalarının da protesto edildiği yürüyüş, İsrail medyasında infiale neden oldu.
Gazetede bu endişeye ilişkin, “Belki de ‘Dün Ayasofya, Bugün Emevi, Yarın Aksa’ sadece bir slogan değil. Belki de bu bir eylem planı.” ifadelerine yer verildi.
“YÖNÜMÜZÜ YENİDEN HESAPLAMA VAKTİ GELDİ”
İsrail yerel medyasına ait haberde şu ifadeler de öne çıktı:
2018’de bu uzak bir ihtimal, hatta gülünç görünüyordu. Ama 2025’te Türkiye’nin Suriye’de ve Libya’da askeri varlığı var, Kıbrıs’ta İHA üssü var, ve Gazze kuşatmasını yarmak istiyorlar. Belki de yönümüzü yeniden hesaplamanın vakti gelmiştir.
“TÜRKİYE’NİN TUTUMU İSRAİL İÇİN BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ SİYASİ BİR ZORLUK”
Türkiye’nin tutumu İsrail hükümetine benzeri görülmemiş bir siyasi, diplomatik ve stratejik zorluk teşkil ediyor. Erdoğan’ın açıklamalarını hafife almayı bırakmanın zamanı geldi.
Bu bağlamda Erdoğan’ın Kudüs hayallerinin güncel bir hikaye değil, tutarlı ve devam eden bir politikanın parçası olduğunu belirtmekte fayda var.
Kaynak: www.ensonhaber.com