Suriye’de tarihi anlar yaşanıyor…
Uzun süren sessizlik sonrası Suriye’de 27 Kasım’da şiddetlenen çatışmaların ardından 8 Aralık’ta 61 yılık Baas rejimi devrildi.
Muhaliflerin Şam’ın kontrolünü de ele geçirmesi sonrası rejim lideri Esad Rusya’ya göçmen olarak kaçtı.
Esad rejiminin devrilmesi sonrası dikkat çeken birçok gelişme yaşanırken Suriye’nin kötü şöhretli gözaltı merkezleri açılıp, işkencelerin boyutları da gözler önüne serildi.
Sednaya Hapishanesi’nden sonra Suriye’deki Filistin Şubesi Hapishanesi’nden yayınlanan görüntüler çok konuşuldu…
‘FİLİSTİN ŞUBESİ’ ADLI HAPİSHANEDE İŞKENCE İZLERİ
Başkent Şam’daki “Filistin Şubesi” adlı hapishane, dehşet verici işkenceleri ve mahkumlar üzerindeki psikolojik baskılarıyla Esad rejiminin en karanlık izlerini taşıyor.
Konuşmanın yasak olduğu, çırılçıplak dolaşmanın zorunlu olduğu ve yasaklara uymayanların toplu şekilde cezalandırıldığı hapishanedeki insanlık dışı uygulamalar eski mahkumların anlattıkları ile gün yüzüne çıkıyor.
“BENİ İLK BURAYA GETİRDİLER, BU TUVALETTE KALIYORDUM”
Hapishanenin eski mahkumlarından Nadir Aptah, eşi ve kızıyla birlikte geldiği hapishanede çocuğunun ismini kazıdığı duvarı göstererek, yaşadıklarını aktardı.
Filistinli eski mahkum Aptah, rejim askerlerinin evine zarar vermesine tepki gösterdiği için terör suçlamasıyla cezaevine gönderildiğini bildirdi.
Yaşadıklarını o yıllarda kaldığı koğuşun içinde anlatan Aptah, şu ifadelerde bulundu:
Beni ilk buraya getirdiler, bu tuvalette kalıyordum. Banyomu da burada yapıyordum. Burada bize sürekli işkence ediyorlardı. Kafamızı duvara yaslayıp dövüyorlardı. Kafamızı kaldırınca daha fazla vuruyorlardı. Sonra bizi yeniden hücremize koyuyorlardı. Pisliğin ve kirin içerisinde.
“TERÖR SUÇLUSU DEĞİLSEN DAHİ YİNE DE SENİ KIRMIZI BÖLÜME ATIYORLARDI”
Sadece havalandırmadan ışık görebildiklerini kaydeden Aptah, şu sözleri sarf etti:
Cezaevine her giren duvara ismini kazıyordu. Duvara yazı yazmak için izmarit kullanıyorduk. Gardiyanlar sigaralarını içtikten sonra içeriye atıyorlardı. Cezaevinde beyaz ve kırmızı bölümler vardı. Beyaz askerlerin tutulduğu yer. Kırmızı bölümde ise terör suçluları ve masumlar tutuluyordu. Firari askerler de beyaz bölümde tutuluyordu. Terör suçlusu değilsen dahi yine de seni kırmızı bölüme atıyorlardı.
Aptah, yıllarca Filistin Hapishanesi’nde kaldığını, ardından da Sednaya’ya nakledildiğini aktardı.
SUÇSUZLARIN BİLE İDAM EDİLDİĞİNİ AKTARDI
Hapishanede kalan bir başka eski mahkum Mahmoud Sıtivi da tutuklu kaldığı sürede yaşadıklarını ifade etti.
Koğuşlara gardiyan girdiği an yüzlerini duvara dönmek zorunda olduklarını belirten Sıtıvi, “Gardiyanlarla göz teması kuramazdık. Günde bir ekmeği 6 kişi paylaşarak yiyorduk. Her gün bir ekmek hakkımız vardı. Ekmekler lavaş ekmeğiydi” dedi.
Hapishanede herkesin bir kodu olduğunu söyleyen Sıtivi, son olarak şöyle dedi:
Suçlamalarla ilgili numaralandırmalar yapılıyordu. İsmimizle değil, kodlarımızla çağırılıyorduk. 15 numara hafif bir suç için, 51 numara idama çarptırılıyordu. 15 numarası ters dönüp 51 okunduğu için suçsuzların idam edildiği bile olmuştu. Bu derece adil olmayan bir yargılama sistemi vardı. Hücrelerde üst üste yatmak zorunda kalıyorduk.
Kaynak: www.ensonhaber.com