Esra Elönü’nün konuğu olan Zihni Göktay, İsveç’te sık sık Kur’an-ı Kerim’in hedef alınmasına ilişkin, “Benim kutsal kitabıma, benim rehberime hakaret edemezler. Bunu telaffuz etmeyi bile zül kabul ederim.” dedi.
ensonhaber.com
24 TV’de yayınlanan ve çarpıcı başlıklarla dikkat çeken ‘Arafta Sorular’ programı, sanattan siyasete birçok ismi ağırlıyor.
Gündeme ve dünyaya dair her şeyin konuşulduğu programın bu haftaki konuğu, usta tiyatrocu Zihni Göktay oldu.
Esra Elönü’nün konuğu olan Göktay, soruları yanıtlarken ders niteliğinde açıklamalarda bulundu.
Elönü, İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yönelik yapılan saldırıyı yayına taşıdı.
“Türkiye’ye karşı yapılmış eylemlerdir”
Göktay “Bir sanatçı olarak olarak ne düşünüyorsunuz kutsallarımıza saygısızlık konusunda?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
Böyle bir şey olamaz; benim kutsal kitabıma, benim rehberime hakaret edemezler. Bana doğruluğu dürüstlüğü, helali, haramı öğreten, her türlü Allah korkusunu öğreten kitabı imkanı yok onu yakmayı falan bunu telaffuz etmeyi bile zül kabul ederim. Böyle bir şey olamaz. Bunların çoğu tabi provokasyon. Bu ortalık karışsın diye, siyasal nedenlerle dikkati üzerine çekmek için Türkiye’ye karşı yapılmış eylemlerdir.
“Hristiyan oluyoruz desek AB’ye alınırız’
Göktay, konuya ilişkin Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik sürecine de değinerek şöyle konuştu:
Geçenlerde şöyle bir laf attım, Avrupa Birliği’ne girsek ne olur girmesek ne olur. Evet girsek kazancımız olur. Ama almazlar. Ben bunu böyle biliyorum. Çünkü neden almaz biz Müslümanız. Bir gece içinde 85 milyon kişi için şu karar alınsa; ‘biz ülke olarak olduğumuz gibi Hristiyan oluyoruz.’ Bütün dünyaya haber salsak ertesi sabah biz Avrupa Birliği’ndeyiz, öğleyi bulmaz. Kişisel görüşüm sağ duyum kuvvetlidir. Allah esirgesin böyle bir şey olmasın da böyle bir şeyden girmiş olmayalım.
“İstiklal Marşı söylediğin bir ülkeye hakaret edemezsin”
Usta sanatçı, açıklamalarında ödül törenlerinde Türkiye’yi hedef alan ünlü isimleri de eleştirdi.
Göktay, şu ifadeleri kullandı:
Geçmişte münazara yapılır, bir fikir tartışılır fakat kimse kimseye hakaret etmezdi. Eleştiriye açık olursun ama hakarete değil, devlete de sahne üstünde hakaret edemezsin. Bu Fransız tiyatrosunda da, İtalyan tiyatrosunda da böyledir. Devlet parasını ödediği bir sanatçının sahne üzerinden kendisine küfür etmesine müsaade etmez. Özgürlüğün bir sınırı vardır. Kapıkule’den adımını attığın anda arkana dönüp ekmeğini yediğin, bayrağının altında İstiklal Marşı söylediğin bir ülkeye hakaret edemezsin. Bunun adı özgürlük değildir.
“Baştan peşin hükümle tepki verilmemeli”
İHA ve SİHA’larla ilgili de konuşan Göktay:
Bir devrimdir ve siyaset üstü bir şeydir. Ne olmuş, kaça satmış, kimin menfaati varmış bunlarla uğraşmam ki. Şimdi ben kalkıp da o otomobili yapan insanlara ‘niye yaptınız bunları’ diye çıkmam ortaya takdir ederim. Baştan peşin hükümle tepki verilmemeli.
Kaynak: www.ensonhaber.com