İklim krizini çözmek için ortak çalışmalara imza atılıyor.
Bu kapsamda, gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin bir açıklama da YÖK’ten geldi.
BİRÇOK ARAŞTIRMA GERÇEKLEŞTİRİLECEK
Yazılı açıklamada, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), İstanbul Üniversitesi (İÜ), Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin (ODTÜ) yanı sıra Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı, TÜBİTAK ile Bulgaristan, İtalya ve Şili kutup araştırmacılarının yer aldığı sefer ekibinin, küresel iklim değişikliğinin sonuçlarına yönelik birçok araştırma gerçekleştirdiği bildirildi.
Söz konusu seferle üniversitelerde yapılan bilimsel çalışmalara kaynak oluşturulduğu kaydedildi.
“BİRÇOK BİLİMSEL YAYIN ÇIKMASINI BEKLİYORUZ”
Sefer koordinatörü Prof. Dr. Burcu Özsoy, konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
Her yıl düzenlenen seferler ile her iki kutup bölgesinde de uzun zaman dilimlerine yayılan bilimsel veri setleri elde ediyoruz. Bugüne kadar düzenlenen 8 Antarktik, 4 Arktik bilim seferinden 200’ün üzerinde bilimsel çıktı elde ettik. Verilerin üniversitelerimiz ve araştırma kurumlarımızdaki analizleri ve değerlendirmeleri sonrasında birçok bilimsel yayın çıkmasını bekliyoruz.
“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ERKİLERİNİ GÖZLEMLEMEYİ HEDEFLİYORUZ”
Arktik Bölge’deki denizel biyoçeşitliliği çevresel DNA kullanarak araştırmak için örnekler toplayan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünden Bilge Durgut, bu çalışmada, Arktik Okyanusu’nda farklı bölgelerden, çevresel deney elde edebilmek için su örnekleri topladıklarını ve bunları süzerek DNA izolasyonları yaptıklarını aktardı.
Durgut, “Çalışmamızın sonraki aşamasında tespit edilen canlı türlerinin çevresel parametrelerle nasıl değiştiğini tespit edeceğiz. Arktik Bölge için de bu, güneydeki türlerin daha kuzeye göç etmesine ve kuzeydeki türlerin de azalmasıyla sonuçlanıyor. Arktik Bölge’de bu canlıları ve yoğunluklarını tespit ederek iklim değişikliğinin etkilerini gözlemlemeyi hedefliyoruz.” ifadesinde bulundu.
“BİRÇOK ZORLUĞU OLAN BİR SEFERDİ”
İTÜ tarafından yürütülen proje kapsamında Svalbard Takım Adaları etrafından 50’yi aşkın noktadan örnek toplayan Nursu Aylin Kasa da şu değerlendirmelerde bulundu:
Katıldığımız sefer bir deniz seferi olduğu için birçok zorluğu olan bir seferdi ama bakıldığında Türk bilim camiası için, özellikle Türk kadınlarının bilimde ulaştığı noktaları bizlere gösterebilmek için çok anlamlıydı.
“AKDEMİSYENLER AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR FARKINDALIK OLUŞTU”
KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi’nde görev yapan ve sefere liderlik eden Prof. Dr. Ersan Başar, iki proje kapsamında çalışmalar yürüttüğünü belirtti.
Bunlardan ilkinin Arktik Bölge’de sızan ve dökülen petrol kaynaklı hidrokarbon kirliliğinin tespiti yönünde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Başar, diğerinin ise bölgedeki deniz ortamında biyolojik üretkenliğin belirlenmesi üzerine olduğunu kaydetti.
Bölgeden aldıkları örnekleri üniversite laboratuvarlarına getirerek analizlerini yaptıklarını aktaran Prof. Dr. Başar, açıklamasında “Plankton verimliliğinin belirlenmesi üzerine çalışıyoruz. Analizler bittikten sonra yazım işlemleri gerçekleştirilecek. Bu projeler kapsamında üniversitemizde kutup çalışmaları konusunda gerek öğrenciler gerekse akademisyenler açısından önemli bir farkındalık oluştu.” ifadesine yer verdi.
“YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİ İÇİN DE ÖNEMLİ BİR KAYNAK”
Buzullardan izole edilen mikroorganizmaların pigment üretim potansiyellerinin incelenmesini ve bunların kullanım olanaklarını araştıran İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi projeleri adına sefere katılan Gülden Açıl ise bu amaçla alınan numuneleri üniversite laboratuvarında muhafaza ettiklerini bildirdi.
İlk olarak mikroorganizmaları deniz buzlarından izole ederek tür belirleme yapacaklarını belirten Açıl, devamında şöyle dedi:
Ardından bunların en uygun büyüme koşullarının sağlanması ve son aşamada gıda, tekstil ve kozmetik sektörlerindeki uygulanabilirliğini araştıracağız. Alınan deniz buzu örnekleri, bu alanda çalışma yapmak isteyen yüksek lisans ve doktora öğrencileri için de önemli bir kaynak oluşturuyor.
Kaynak: www.ensonhaber.com