Semiha Hanım ile Celalettin Bey’in üçüncü çocuğu olarak 27 Ocak 1931’de İstanbul Cihangir’de dünyaya gelen Özcan, Cihangir Firuzağa İlkokulunun ardından Beyoğlu Ortaokulunda okudu.
Vefa Lisesinde öğrenciyken “Hisse-i Şayia” adlı oyunda “Bican Efendi” rolünü üstlenen Özcan, daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarında çocuk bölümüne girdi.
Komedi Tiyatrosunda 1955’te sahnelenen “Mahallenin Romanı” oyununda rahatsızlanan Reşit Gürzap’ın yerine sahneye çıkan sanatçı, başarılı olunca kadroya alındı.
Oynadığı “baba” karakterleriyle hatırlanan Özcan, 1950 ve 1960’lı yıllarda çok sayıda sinema filminde rol aldı. Sanatçı, 1962’ye kadar çocuk ve yetişkin oyunlarında tiyatro izleyicisiyle buluştu.
Bir televizyon programında yaptığı açıklamada, oyunculuk serüveninin çocuklukta başladığını aktaran sanatçı,
TİYATROYA ATILMAM HOCAMIN SAYESİNDE OLDU”
“4-5 yaşındayken mahallelinin, eşin, dostun taklidini yaparak başladım. Çocukça bir başarı elde etmişim ki, komşular özel günlerde benim bir şeyler yapmamı isterdi. Ben de becerebildiğim kadar yapardım. Bir komşumuz ileride ‘İnşallah benim talebem olursun.’ dedi. Allah da onun duasını kabul etti. Lisede o hanım benim İngilizce hocam oldu. O hocamın tiyatroya atılmamda çok büyük rolü oldu” ifadelerini kullanmıştı.
HÜSNÜ KURUNTU KAREKTERİYLE ÜN KAZANDI
Usta oyuncu, 12 yıllık arkadaşlıklarından sonra Gönül Ülkü Özcan ile 1962’de dünya evine girdi ve eşiyle Gönül Ülkü-Gazanfer Özcan Tiyatrosunu kurdu.
Adile Naşit’in 1962’den 1975’e kadar kadrosunda olduğu Gazanfer Özcan-Gönül Ülkü Tiyatrosu, “tiyatronun altın çağı” olarak adlandırılan bir dönemde kurulup, uzun yıllar ayakta kalan ve meddahlık ile tuluat geleneğinden yararlanan, popüler halk tiyatrosu örneklerini sahneleyen bir topluluk oldu.
Topluluğun sahneye koyduğu Türkiye’de türünün öncülerinden biri sayılan Louis Verneuil’in yazdığı ve L’amant de Madame Vidal isimli oyundan uyarlanan Hüsnü Kuruntu oyununda Özcan, Hüsnü Kuruntu karakterini canlandırdı.
Gazanfer Özcan’ın yönettiği 1984 yapımı eserde, sanatçıya eşi Gönül Ülkü, Orhan Aydınbaş, Aliye Tölak, Toygun Ateş, Yıldırım Ataç, Atilla Yiğit, Fulya Özcan Ündüz, Gazanfer Ündüz, Nurten Atakmen ve Aynur Aksoy eşlik etti.
İzleyicilerin beğenisini kazanan oyun, 10 Ekim 1985’te Uğur Erkır’ın yönetmenliğinde TRT’de dizi olarak yayınlanmaya başladı.
Beş yılda 121 bölüm yayınlanan dizinin ardından, 155 bölüm devam eden “Hüsnü Bey Amca” ve 47 bölüm süren “Bizim Kuruntu Ailesi” dizisi de seyircilerin beğenisini kazandı.
Gazanfer Özcan, 1999’da verdiği bir röportajda Hüsnü Kuruntu karakterinin aslında kendisi olduğundan bahsederek, şunları anlatmıştı:
Babamla benim karışımım Hüsnü Kuruntu’dur. Oradan varın yola çıkın. Nasıl bir insan olduğumu, oradan ölçüp anlarsınız. Ben özel hayatta bir Hüsnü Kuruntu’yum. Ben hakikaten kural insanıyımdır. Tiyatroda, özel hayatta, her işte son derece kurallara bağlı insanımdır. Kural dışı hiçbir şey yapmam. Araba kullanmamdan başlayıp, her şey kural içinde yapılmalıdır diye düşünüyorum.”
DEVLET SANATÇISI UNVANI ALDI
Çizgi dizi Taş Devri’nde Fred Çakmaktaş karakterinin yanı sıra pek çok sinema filmi, televizyon dizisi ve reklam filminde seslendirme yapan Özcan, 1978’de Avni Dilligil Tiyatro Ödülü ile 1981’de İsmail Dümbüllü Ödülü’ne layık görüldü.
Özcan’a 1998’de Devlet sanatçısı unvanı verildi. Uzun süre ara verdiği sinemaya 2000’de Komser Şekspir filmiyle dönen tecrübeli oyuncu, eşi Gönül Ülkü ile 2002’de 50. yıl jübilesini yaptı.
Senaryosunu Gülse Birsel’in kaleme aldığı, 2004’te başlayan Avrupa Yakası dizisinde Tahsin Sütçüoğlu karakterini oynayan usta sanatçı, son olarak 2007’de vizyona giren Beyaz Melek filminin oyuncuları arasında yer aldı.
Usta oyuncu, kronik akciğer rahatsızlığı ve damar tıkanıklığı nedeniyle 1 buçuk ay tedavi gördüğü hastanede 17 Şubat 2009’da vefat etti. Haldun Taner Sahnesi’nde düzenlenen törenin ardından, Özcan’ın cenazesi Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi.
Ergül Tosun
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Kaynak: www.ensonhaber.com