Türk sinemasının unutulmaz oyuncularından Fatma Girik’in vefatının üzerinden 3 yıl geçti.
Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Filiz Akın ile dört yapraklı yoncayı oluşturan usta oyuncu, Hayri Girik ve Münevver Ukav’ın çocuğu olarak 12 Aralık 1943’te İstanbul’da Sultanahmet’te dünyaya geldi.
Cağaloğlu Kız Lisesi’ne devam ederken 14 yaşında figüran olarak sinemaya adım atan sanatçı, 15 yaşına geldiği 1957’de Seyfi Havaeri’nin senaryosunu yazıp yönettiği “Leke” filminde ilk başrolünü oynadı.
Sanatçı, verdiği bir röportajda, sinemaya başlangıcına ilişkin bilgi vererek şöyle demişti:
“BÜYÜK KIZMIŞIM GİBİ İSTEMEYE GELDİLER”
“Gençliğimde ‘Yedi Kardeşe Yedi Gelin’ filmi vardı. Dans edip şarkı söylüyor, bu arada da rol yapıyorlardı. İşte ben bu tür şeylerde oynamak isterdim. 12 yaşlarındaydım. Tahta bir evde oturuyorduk. Evin dört odası vardı. Her odasında bir aile otururdu. Biz de en üstte, arka tarafta, bahçeye bakan bir odada otururduk. Tam karşımızdaki odada da Yeni Sabah gazetesinde işçi olarak çalışan bir adamcağız vardı. Bize her gün Yeni Sabah gazetesi getirirdi. O çalışmadığı günler figüranlık yapıyormuş. Biz fakiriz, annem genç bir kadın. Ben 12–13 yaşındayım ama beni pencereden bakarken görenler, büyük bir kızmışım gibi istemeye geldiler.”
Girik, daha sonra Memduh Ün’ün Zeynep’in İntikamı filminde figüran olmak üzere annesiyle görüşmeye gittiğini aktararak, şunları kaydetmişti;
“ANNEM ÖĞRETMEN OLMAMI İSTEMİŞTİ”
“O dönem İstanbul Lisesi’nin orta bölümüne yeni yazılmıştım. Annem, hep öğretmen olmamı istemişti. Anneme geçen gün ‘İyi ki öğretmen olmamışım, sürünecektik.’ dedim. Memduh’un filmine bir iki kez figüran gittikten sonra, annem beni göndermemeye başladı. Babam, ‘Ne istiyorsa onu yapsın.’ dedi. Ondan önce de bir gün masa başında oturuyorduk. Babam gazete okuyordu. ‘Baba ben artist olmak istiyorum.’ dedim. Gazete bir müddet öyle durdu, sonra aşağıya indirdi ve dedi ki ‘Bana bak her ne halt olmak istiyorsan ol ama adam gibi bir şey ol.’ Ardından Memduh’un ve Atıf Yılmaz’ın filmlerinde figüranlık yaptım. Sonra Kemal Film’e gittim. O zamanlar Kemal Film’e figüran gitmek bile ayrıcalıktı. Feridun Karakaya orada makyözdü. Bütün pudraları yüzüme vuruyor, boyaları yüzüme sürüyor, belki burada istikbali vardır diye beni Osman Seden’e beğendirmeye çalışıyordu. Osman Seden de ‘Yok, olmaz böyle’ dedi. O panonun arkasında öylece kaldım. Ama kapıdan kovsalar pencereden gireceğim. Sonra Memduh Ün başrolünde Ayhan Işık’ın oynadığı Ölüm Peşimizde için beni çağırdı.”
DÖNÜM NOKTASI: MEMDUH ÜN
Figüran olarak oynadığı filmlerden birinin setinde Memduh Ün ile tanışan usta oyuncu, Ün’ün yönetmenliğini üstlendiği 1960 yapımı “Ölüm Peşimizde” filmindeki rolüyle dikkati çekti.
PLAK YAPTI
Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde 1965 ve 1967’de “En İyi Kadın Oyuncu Ödülü”nü alan sanatçı; 1998’de “Yaşam Boyu Onur Ödülü”, 1. ve 3. Adana Altın Koza Film Festivali’nde de yine “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünün sahibi oldu. Fatma Girik, 18. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde ise “Aziz Nesin Emek Ödülü”ne layık görüldü.
Sanatçı, Yeşilçam’ın birçok ünlü oyuncusu gibi bir dönem plak yaptı. Öztürk Serengil’le 1965’te “Aguş/Aşka Şepke” adlı albümü yapan Girik, 1975’te ise “Aşk Düğümü/Su Sızmazdı Aramızdan” adlı 45’liğe imza attı.
Siyasete de adım atan Girik, Sosyaldemokrat Halkçı Parti’de (SHP) 1989-1994’te Şişli Belediye Başkanlığı görevini üstlendi. Sanatçı, bir dönem televizyonda “Söz Fato’da” adlı programın sunuculuğunu üstlendi.
Sinemada 1990’lı yıllardan itibaren daha az görünmeye başlayan usta isim, en son 2012 yapımı “Babalar ve Evlatlar” adlı filmde rol aldı.
FATMA GİRİK ÖLDÜ
Fatma Girik, tedavi gördüğü hastanede çoklu organ yetmezliği nedeniyle 24 Ocak 2022’de hayatını kaybetti. Unutulmaz oyuncu, Muğla’nın Bodrum ilçesine defnedildi.
Ergül Tosun
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Kaynak: www.ensonhaber.com