Asgari ücret, yasal olarak işçilere ödenmesi gereken en düşük maaştır. Asgari ücrete zam geleceği haberleri ise hepimizi yakından ilgilendiriyor. Zira ülkemizdeki işçilerin büyük bir kısmı asgari ücretle maaş alıyor.
Geçtiğimiz günlerde asgari ücretle çalışan işçi oranının %60’larda olduğu iddia edilmişti. Ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin konuyla ilgili yaptığı açıklamada asgari ücretle çalışan oranının %37 olduğunu dile getirmişti.
Bakan Bilgin’in açıklamaları asgari ücretli oranının %37 olduğu yönünde olsa da DİSK verilerine göre bu oran %57 civarında. Yani konuyla ilgili farklı söylemler ve rakamlar mevcut. Nitekim Bilgin’in açıkladığı rakam bile farklı ülkelerdeki orana kıyasla oldukça yüksek.
Bazı ülkelerin asgari ücretli çalışan oranları şöyle:
- Hollanda: %3
- Almanya: %5
- Fransa: %8
- İrlanda: %11
- Bulgaristan: %14
- Polonya: %17
- Romanya: %21
- Avrupa Birliği ortalaması ise %9.
- Türkiye’de ise %37 ila %60 arası olduğu tahmin ediliyor.
Asgari ücretli çalışan oranı AB’de ortalama yüzde 9’ken Türkiye’de ise yüzde 40’larda.
Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof.Dr. Şenol Babuşçu’ya Türkiye’de asgari ücretli çalışan oranının neden bu kadar fazla olduğunu sorduk. Babuşçu’nun verdiği cevaplara göre bu durumun başlıca sebebi, ülkemizde çalışmak isteyen kişi sayısına yetecek iş olanağının bulunmuyor olması.
TÜİK 2022 işgücü istatistiklerine baktığımızda da net bir şekilde görebiliyoruz:
Bir diğer sebep de “kayıt dışı ödemeler”.
İşverenler, SGK primini daha az ödemek amacıyla zaman zaman asgari ücretin üzerinde bir maaş alan çalışanlarına elden ödeme yapmayı tercih edebiliyor. Resmi kayıtlarda asgari ücret alıyor gibi görünen, maaşının kalan kısmını elden alan çalışanlar da asgari ücret oranının artmasına sebep oluyor.
Üstüne bir de alım gücümüzün düşmesi gerçeğiyle yüzleşiyoruz.
Biliyorsunuz ki ekonomik olarak zor bir yılı geride bıraktık. 2022 yılı için açıklanan son enflasyon oranı %64,27’ydi. Yüksek enflasyon oranlarının getirisi ise asgari ücrete yapılan iki zam oldu. 2023’e yeni girdiğimiz şu günlerde ise asgari ücret bir kez daha artırıldı ve 8.506 TL oldu. Enflasyonun etkisiyle de asgari ücret artmış olsa da alım gücümüz düşmeye devam etti.
Sonuç olarak da Şenol Babuşçu’nun da belirttiği gibi; ülkemizdeki çalışanları gelir sınıfına göre ayırdığımızda orta gelir grubundan düşük gelir grubuna büyük bir geçiş oldu. Bu durum da şişkin bir düşük gelirli grubu, dar bir orta ve yüksek gelir grubunu beraberinde getirdi.
Yazımızın başında asgari ücretli çalışan oranlarını aktardığımız birçok ülkede enflasyon oranları Türkiye’yle kıyaslandığında oldukça düşük. Örneğin çalışanların yalnızca %5’inin asgari ücret aldığı Almanya’da 2022 yılı ortalama enflasyon oranı %7,9’du. Bizim için düşük bir rakam gibi görünse de Almanya’da son 71 yılda görülen en yüksek enflasyon seviyesi olduğunu da hatırlatalım.
İLGİLİ HABER
Türkiye Satın Alım Gücünde Avrupa Ülkelerini Geride Bıraktı: Peki Biz Neden Bu Gücü Hissetmiyoruz?
Diliyoruz ki 2023 yılının sonuna geldiğimizde ülkemizdeki enflasyon oranları düşmüş, asgari ücretle çalışan kişi sayısı ve işsizlik oranları azalmış olur. Böylelikle düşük, orta ve yüksek gelir sınıfları arasında bir denge olduğunu yeniden görebiliriz.
Kaynak: www.webtekno.com