1975’te 344 yolcu, Paris’e gidecek olan Japan Airlines uçağına bindi ve heyecanlı yolculuk başladı. Yolcuların çoğu, Coca-Cola’nın satış elemanları ve aileleriydi. Çalışanlar, Paris’e tatil hakkı kazanmıştı ve bunun keyfini sürmek için sabırsızlanıyordu. Ancak işler beklenildiği gibi gitmedi.
Uçak yolculuğu esnasında tüm yolcular, ölümden dönmüş ve acil bir inişin ardından hastaneye kaldırılmıştı.
Peki tüm bunların sebebi neydi?
Heyecanlı yolculuk başlamıştı.
Tokyo’dan uçuşa geçen bu uçak, Alaska’nın bir kenti olan Anchorage’a uğradı ve Alaska’da yakıt ikmali için mola verdi. Ardından Kuzey Kutbu’nu geçerek Danimarka’nın Kopenhag şehrinde indi ve son varış noktası olan Paris’e ulaştı.
20 saat süren bu yolculukta, yolculara 20 kişilik mürettebat eşlik etti ve yolculuğun ilk ayağı olan Tokyo’dan Anchorage’a sorunsuz geçiş yapıldı. Ardından Arktik Okyanusu üzerinden uçan uçak, kahvaltı saatinde Avrupa hava sahasına girdi.
Yolcular ilk öğün olarak sandviçlerini yemişti ve ikinci öğün olarak ise uçağın Danimarka’ya inmesine 1,5 saat kala jambonlu omlet tüketecekti.
Omletlerini yiyen yolcular, beklenmedik bir şekilde yolculuğun son 30 dakikasında fenalaşmaya başladı. Tüm yolcular mide bulantısı, kusma, ishal ve kramplardan şikayetçiydi.
Neyse ki pilotların ikisi, omlet yerine biftek yemeyi tercih etmişti ve Kopenhag’a hızlı bir iniş yapabilmeyi başarabildi. Yolcular öylesine kötüydü ki uçak iner inmez hastaneye kaldırıldılar.
Uçaktaki yolculardan 30’unun durumu kritikti. Şiddetli gıda zehirlenmesinin sebebinin, omlet olduğundan şüphelenildi. Çünkü insanlar, bu omleti yer yemez hastalanmaya başlamıştı.
Ancak bu durum daha ayrıntılı incelendi ve Alaska Eyaleti Sağlık Bakanlığı öncülüğünde bir soruşturma başlatıldı.
Kusmuk, dışkı ve jambonlu omlet örnekleri üzerinde yapılan testler, Staphylococcus aureus adı verilen bir bakteriyi ve bu bakteri tarafından üretilen yüksek düzeyde toksini tespit etti. Yani suçlu gerçekten de omletti. Ama bu bakteri nerden gelmişti?
Bakanlık, omletlerin saklama koşullarını inceledi ve omletlerin, oda sıcaklığında 6 saat bekletildiğini ardından buzdolabına konduğunu ve bu buzdolabının da yeterli düzeyde soğutmadığını tespit etti.
Fakat bu saklama koşulları uygun olmasa da bu denli güçlü bir bakteriye sebebiyet veremezdi.
Araştırmacılar, yemeklerin nereden geldiğini daha yakından inceledi ve bu yemekleri hazırlayan 3 aşçıyı da mercek altına aldı. Aşçılardan birinin iki parmağı bandajlıydı ve bu bandajların altında lezyonlar olduğu ortaya çıktı.
Testler ise lezyonların herkesi hasta eden stafilokoklarla enfekte olduğunu kanıtladı. Gıda zehirlenmesi geçiren yolcuların çoğu iyileşmişti ancak 1 tanesi hayatını kaybetmişti.
Özetle bir tatil vesiyle yola çıkan yolcular, saklama koşulları ve aşçı ihmali sebebiyle ölümden dönmüştü.
Uçaklarla ilgili ilginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
İLGİLİ HABER
Ne Helikopter Ne de Uçak: Toplu Taşıma Amacıyla Tasarlanan Bu Melez Aracı Neden Hiç Gökyüzünde Göremedik?
İLGİLİ HABER
Pilotun Mecbur Kalacağı Olumsuz Bir Durumda Uçağı Ters Şekilde Uçurabilmek Mümkün mü?
İLGİLİ HABER
Airbus A300, Çoğu Uçağı Cebinden Çıkartacak Bir Teknolojiye Sahipken Neden Beklenen Rağbeti Görmedi?
İLGİLİ HABER
Her Duyduğumuz Kazanın Üçte Birinin Ait Olduğu Endonezya’da Neden Bu Kadar Çok Uçak Kazası Oluyor?
İLGİLİ HABER
Uçak Kanatlarının Ucundaki Bu Minik Kıvrımlar Neden Var? Olmasaydı Biletler Daha Pahalı Olabilirdi!
İLGİLİ HABER
Uçak Kanatlarının Altındaki Bu Bölmeler de Neyin Nesi? Aslında Hayati Derecede Öneme Sahip!
Kaynak: www.webtekno.com