1970’lerde kurulan “Brothers Home” tesisleri, film ve dizi konularını aratmayan cinsten. Hatta kimi Squid Game dizisi izleyicileri, Güney Kore’nin karanlık yüzü olan bu tesisleri hatırladı. Biz de bu içeriğimizde, “Brothers Home”un nasıl bir yer olduğuna yer veriyoruz…
Netflix’te yayımlanan Squid Game, kısa sürede büyük kitleler tarafından ilgi gördü ve herkes tarafından izlenmeye, konuşulmaya başladı.
Bir nakit ödül için çocuk oyunlarında hayatlarını riske atan, borç batağındaki yarışmacıların hikâyesini izlediğimiz bu seri, her ne kadar gerçek bir olaya dayanmasa da izleyiciler tarafından “Brothers Home” adlı tesise çok benzetildi. Şimdi gelin, bu tesisin karanlık yüzüne bir göz atalım.
İlk olarak biraz, Güney Kore’nin tarihine inmemiz gerekiyor.
Kore Cumhuriyeti, 1950’li yıllar boyunca Kore Savaşı’nın yıkımından kurtulmaya çalıştı. Dönemin refah politikaları, Güney Kore’nin itibarına leke olarak görüldüğünden yetimlerin barınması konusuna ağırlık verildi. Daha sonra bu durum, hükûmete karşı gelen herkesi kapsayacak şekilde genişletildi.
Toplumdaki “yoksulluğun, bozukluğun sembolleri” olarak görülen herkesi “temizlemeye” çalıştılar. 1961’de yürürlüğe giren yasalarla tesisler kuruldu ve 18-65 yaşlarındaki, sokakta görülmesini istemedikleri, kendi tabirleriyle “sosyal düzeni engelleyen” herkesi topladılar.
Squid Game’de olduğu gibi savunmasız kişiler toplanıp sistematik şekilde sömürülmüştü.
“Brothers Home” adlı, Güney Kore’de kurulan 36 ayrı tesise dağıtıldılar.
Bu belirsiz tanımlama yüzünden engelliler, terk edilmiş insanlar, dilenciler, yetimler ve çocuklar dahil olmak üzere birçok kişi, 1975 senesinde kurulan “Brothers Home” tesislerine kapatıldılar.
Bu tesis sözde; evsizlere ve yetimlere barınma ve rehabilitasyon hizmeti sağlıyordu. Bir nevi toplama kampıydı ancak mahkûmların yalnızca %10’unu evsizler oluşturuyordu.
İnsanların büyük bir çoğunluğu sokaklardan toplanmıştı. Hatta bazı durumlarda polis; gözetimsiz çocukları, ebeveynlerinin bilgisi olmadan, zorla almıştı.
1980’li yıllarda tesisler ifşa edildi.
Tahmin edebileceğiniz üzere insan hakları ihlalleri çok fazlaydı. 1980’lerin ortalarında, tesiste 4000’e yakın kişinin zorla tutulduğu, fiziksel şiddet, cinsel istismar, zorla çalıştırma gibi korkunç muamelelere maruz kaldıkları ortaya çıktı.
Çocuklar ve ergenler, genellikle memurlar tarafından cinsel şiddete maruz kalıyordu. “Ttongti” olarak etiketlenen eş cinseller, şiddetin bir diğer başlıca kurbanlarıydı. Kimi mahkûmlar, işlence sonucu hayatını kaybetmişti.
Squid Game’deki katılımcıların hayatlarını riske atarak ölümcül oyunlarda hayatta kalmaya zorlanması, Brothers Home’dakilerin fiziksel ve zihinsel sınırlarının zorlanmasıyla çok benzerdi.
1980’lerin sonunda, kamuoyu tepkisi büyüdü.
1980’li yılların sonlarına doğru artan demokratikleşme hareketleri ile insan haklarına yönelik duyarlılık sayesinde bu tesisler, ciddi eleştiri aldı. Gazetecilerin ve insan hakları savunucularının baskılarıyla hükûmet, tesislerin faaliyetlerini durdurdu. Hatta yöneticileri yargılandı.
Yine de adalet tam anlamıyla sağlanmadı çünkü hayatını kaybedenler, hayatını kaybetmeseler de travmalarla, fiziksel problemlerle mücadele etmek zorunda kalanlar vardı… Yöneticiler ise hiç tatmin edici olmayan, hafif cezalar almıştı.
Kısacası “Brothers Home” dönemin otoriteleri tarafından toplumsal düzeni sağlama bahanesiyle göz yumulan bir istismar sistemi olarak işliyordu. Squid Game de güçlü kesimlerin, ekonomik problemleri sömürerek zayıf kişileri eğlence için kullanması hakkında bir güç dengesizliğini işliyordu.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
İLGİLİ HABER
Squid Game’in 2. Sezonuna Dair Gözünüzden Kaçan 5 Şey: En Küçük Detayların Bile Bir Anlamı Var!
İLGİLİ HABER
Güney Kore’de Sadece Görme Engelli Bireylerin Masaj Yapabilmesinin Ardındaki Haklı Ama Üzücü Neden
Kaynak: www.webtekno.com