Zeki Triko, uzun yıllar boyunca plaj giyim ürünleriyle hem ülkemizde hem de dünyada büyük başarılara imza atmış bir marka. Kemerlerinizi bağladıysanız ardında büyük bir başarı öyküsü barındıran bu markanın hikâyesine dalıyoruz.
Zeki Başeskioğlu, 1958 yılında Zeki Triko’yu kurmuş olsa da girişimciliğe aslında çok daha önce başlıyor. Fakir bir ailenin çocuğu olan Zeki Başeskioğlu, ilkokulu bitirdikten sonra çıraklık yaparak iş hayatına atılıyor ve daha bir çocuk olmasına rağmen azimle çalışıyor.
Hep daha fazlasını kazanmayı hedeflediğini söyleyen Başeskioğlu, çıraklıktan kazandığı parayla işportacılık yapmaya başlıyor. Çocukluğunda bile yaptığı her işe parlak ticari zekâsını yansıtmayı başarıyor. Çıraklıktan pazarcılığa, pazarcılıktansa balonculuğa geçen Başeskioğlu, yaptığı her işe yaratıcılığından da bir parça ekliyor aslında.
Satış taktiklerini daha çocukken keşfetmiş!
Balon satarken ticari zekâsını orada da göstererek ürününü öne çıkartacak şekilde balonları şişirdiğini ve bu sayede oldukça hızlı bir biçimde sattığını belirtiyor bir röportajda. Yani Başeskioğlu’nun pazarlama konusundaki yeteneği daha o yıllarda bile kendini gösteriyor.
İlerleyen yıllarda işportacılıktan tutun da toptancılığa, toptancılıktan tutun da otel, gazino ve otobüs işletmeciliğine kadar birçok iş yapan Başeskioğlu, hayatı boyunca bir şeyler başarma arzusunu ve hırsını kaybetmeyerek durmadan arı gibi çalışmış. Yaptığı her işte de şu anda pazarlama kitaplarında anlatılan taktikleri bu konuda bir bilgi sahibi olmadığı hâlde hayata geçirmeyi başarmış Başeskioğlu…
Yani bu hikâyeyi özel yapan en temel şey; Başeskioğlu’nun, ürünlerini zekice taktiklerle pazarlayabilmesi.
Örneğin, işportacılık yaparak çorap satan Başeskioğlu, çorapların tekini etrafa fırlatarak müşterilerin bu ürünleri alması konusunda onların güdülerini tetikleyerek satış yaptığını anlatıyor.
Ayrıca o dönemki çorapların altının ince olduğu için aşındığını görüp altı kalın çoraplar ürettirmiş ve bunları satmış. Yani Başeskioğlu, pazarlamanın en temel prensiplerinden olan bir yaklaşımı uygulamış, piyasadaki bir sorunu ve ihtiyacı tespit edip bu sorunu çözen ve tüketicilerin ihtiyacını karşılayan bir ürün sunmuş.
Öyle ki Zeki Başeskioğlu’nun pazarlama başarısı akademik makalelere bile konu olmuş.
Alanında ünlü pazarlama akademisyeni olan Ömer Baybars Tek, bir makalesinde Başeskioğlu’nun bu yönünden şu şekilde bahsetmiş: Bu zat, bizim yıllardan beri derslerimizle, kitaplarımızla öğrencilerimize anlatmaya çalıştığımız bazı bilimsel gerçekleri, bunun hiçbir eğitimini görmeden, üstelik de 1945-46 yıllarından itibaren fiilen uygulaya gelmişti.
Zeki Triko aslında hazır giyim sektörünü Türkiye’ye getiren ilk markalardan biri.
Daha önce toptancılık ve perakendecilik yapmış olan Başeskioğlu’nun 1956 yılında İstanbul’a gelmesinin ardından 1958 yılında Zeki Triko markası kuruluyor.
1967 yılında ilk konfeksiyon üretimini başlatan Zeki Triko, ülkemizde hazır giyim sektörünün temellerini atan yenilikçi markalar arasına adını yazdırıyor.
1969 yılındaysa bu konfeksiyon ürünlerini Almanya’ya ihraç ederek sektörün ilk ihracatını gerçekleştiriyor.
Ürünleri canlı mankenler üzerinde göstermenin gücünü öngören Başeskioğlu, defilelere başlıyor.
Türkiye’de henüz defile konsepti bu kadar gelişmemişken bile cesur ve yaratıcı bir şekilde markası için defile düzenlemenin önemini öngörüyor Başeskioğlu.
İlk defilesinden sonra normalde aldığından çok daha fazla sipariş aldığını görmesinin ardından defilelere daha da ağırlık veriyor ve döneminin ünlü isimleriyle çalışmalara başlıyor. Bu isimlerden biriyse 1960 yılı güzellik kraliçesi Nebahat Çehre!
Düzenlenen defileler gitgide profesyonelleşiyor ve Zeki Triko markası da gitgide daha da bilinen bir marka hâlini almaya başlıyor.
Dünyaca ünlü süper modelleri Türkiye’ye getirmekle kalmıyor, ünlü süper modellerden bazılarını da o keşfediyor.
1969 yılında, dünyanın ilk süper modellerinden biri olan Jean Shrimpton’ı Türkiye’ye getiriyor ve Başeskioğlu’nun dünyaca ünlü modellerle yapacak olduğu büyük işlerin ilk adımı atılmış oluyor.
Yıllar içinde Yolanda Hadid, Cindy Crawford, Adriana Lima, Naomi Campbell, Claudia Schiffer, Heidi Klum ve daha birçok ünlü modelle çalıştı Zeki Triko.
Öyle ki Cindy Crawford’u ve Tülin Şahin’i keşfederek bu isimlerin ünlü birer model olmalarını sağlayan isim Zeki Başeskioğlu!
Yıllar içinde adından başarılarıyla bahsettiren Zeki Triko, Türkiye’de yaptığı reklamlar konusunda sorun yaşamaya başlıyor.
Hem defileleri hem de diğer başarılarıyla Cosmopolitan dergisine bile kapak olmayı başaran Zeki Triko, ülkesini gururla temsil eden bir marka olarak ödüllendirileceğine ne yazık ki sansür uygulamalarına maruz kalıyor.
1997 yılında sansüre maruz kalmaya başladığını belirten Başeskioğlu, yıllar içinde reklam çalışmaları konusunda birçok engele maruz kalıyor.
Bu sansürlere tepki olarak Atatürk’ün deniz kenarında çekilmiş olan fotoğrafını kullanarak bir afiş hazırlıyor Zeki Triko.
Hürriyet’e verdiği röportajda, 1997 yılında mayolu çekimlerinin yer aldığı afişlerin Recep Tayyip Erdoğan’ın başkan olduğu İstanbul Büyükşehir belediyesi tarafından kaldırılmasının üzerine, üzerinde “güneşi özledik” yazan ve Atatürk’ün mayolu fotoğrafının yer aldığı bu afişiyse bir mesaj olması amacıyla hazırladıklarını belirtiyor Başeskioğlu.
Umreden dönen yolcuları rahatsız ettiği gerekçesiyle havaalanındaki bir afişi kaldırılmıştı!
Atatürk Havalimanı’nın dış hatlar terminalinde asılı olan ve Adriana Karembeu’nun bulunduğu afiş, 2003 yılında İstanbul Valiliğinden gelen bir kararla kaldırılmıştı.
Bu duruma tepki gösteren ve karşı çıkan Zeki Başeskioğlu, 3 yıl sonra afişi tekrar asmak adına verdiği savaşı kazanmıştı.
Maruz kaldığı sansüre tepki göstermek için zekice bir çözüm bulan Zeki Triko, bu sefer de sebzeleri kullanıyor!
20 ülkede afişlerinin asılı olmasına rağmen kendi ülkesinde asamadığını belirtmiş Zeki Başeskioğlu…
Kuruluşundan itibaren aldığı zekice kararlarla tüm zorlukların içinden başarıyla sıyrılmayı başaran Zeki Triko, bir süre sonra maddi sorunlar sebebiyle küçülmeye başladı.
2021 yılında iflas eden Zeki Triko, arkasında yarım kalmış bir hikâye bıraktı…
Zeki Triko’nun BRG Turizm Seyahat Acentesi tarafından satın alındığı ve geçtiğimiz aylarda aynı isimle üretim ve tanıtıma başladığı biliniyor. Umuyoruz ki dünyada ülkesini gururla temsil etmiş bu markamız bir değer olarak görülerek yeni sahibi tarafından hak ettiği yerlere getirilir.
İLGİLİ HABER
DiaSA, Tansaş, Kipa ve Diğerleri: Sessiz Sedasız Ortadan Kaybolan Bazı Market Zincirlerine Ne Oldu?
İLGİLİ HABER
Sevenhill’ın Aramızdan Ayrılmasının Ardındaki Üzücü Hikâye: Hazır Giyim Sektörünün Devlerinden Biriydi!
İLGİLİ HABER
Bir Zamanların Devleri Olsalar da Sonunda İflas Bayrağını Çeken 23 Türk Şirketi
Kaynak: www.webtekno.com