29 Aralık 2023 tarihinde Taksim Meydanı’nda açılan Kurşun Geçirmez Düşler: Gazzeli Çocuk Ressamlar Sergisi, işgal gölgesindeki Gazzeli çocukların eselerini konu alıyor. Savaşın meydana getirdiği korkunç yıkıma tanıklık eden Gazzeli çocukların hikaye ve düşleri, bu sergiyle ölümsüzleşiyor.
ensonhaber.com
Kurşun Geçirmez Düşler: Gazzeli Çocuk Ressamlar Sergisi, 29 Aralık 2023 tarihinde Taksim’de açıldı.
Sergi, işgalin gölgesindeki Gazzeli çocukların eserlerini konu
alıyor.
Savaşın meydana getirdiği korkunç yıkıma tanıklık eden Gazzeli
çocukların hikaye ve düşleri, bu sergiyle ölümsüzleşiyor ve ziyaretçilerle
buluşuyor.
Gazzeli çocukların yaşadığı acıları anlatan sergi, Gazze savaşı devam edene kadar açık kalmaya devam edecek.
Serginin çıkış noktası: 6 yaşındaki Gazzeli Mona
Serginin çıkış noktasında Mona isminde 6 yaşındaki Gazzeli
bir kız çocuğu bulunmakta; hikayesi ise şu şekilde: 2009 yılında kendilerini
Hamas askeri olarak tanıtan İsrailli güçler, Mona’nın yaşadığı köyün etrafını
sararak tüm evlerin boşaltılmasını emretti.
Mona’nın annesi, askerlerin
aksanından onların Filistinli olmadıklarını fark ederek sokağa fırladı ve
herkesi uyarmaya çalıştı. Askerler, bu isyan karşısında onu hedef alarak roketi
ateşlediğinde Mona’nın annesi oracıkta şehit düştü. Her şey Mona’nın gözleri önünde bir anda
gerçekleşti.
Gazzeli çocukların anlatacak çok şeyi var…
Bu olay esnasında Gazze’de bulunan gazeteci Abdullah
Aytekin; Mona’nın çizdiği resimlere baktığında küçük kızın tanık olduğu şiddeti
saf bir masumiyetle kağıda döktüğünü gördü. Gazzeli çocukların anlatacak çok
şeyi vardı; ama dinleyeni yoktu. Bu yüzden Abdullah Aytekin, bölgedeki okullara
kağıt, kalem ve boya gibi malzemelerin dağıtılmasını üstlendi ve çocuklara
hiçbir direktif vermeden hislerini olduğu gibi resmetmelerini istedi.
Çocukların emanetini Gazze’nin dışına, Mısır’a doğru taşıyan
kimi insanlar ise şehit düştü; yer altındaki tünellerde savaşa ve işgale kafa
tuttu. Binbir zorlukla Türkiye’ye getirilen resimler 2009 yılından bu yana
Abdullah Aytekin tarafından özenle korundu; şimdiyse Türkiye Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından “Kurşun Geçirmez Düşler:
Gazzeli Çocuk Ressamlar Sergisi” ile ziyaretçilere açılıyor.
Emine Erdoğan, sergiye ilham verdi
Sergiye ilham veren bir diğer olayın merkezinde ise bu kez
Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi var. Filistin’de Barış İçin Kadınlar Toplantısı’nda
açılış konuşması yapan Erdoğan, İsrail’in saldırılarında sadece masum
sivillerin değil insanlığın, merhametin ve vicdanın da öldüğünü belirttikten
sonra hayatını kaybeden Filistinli çocuklardan bahsederken gözyaşlarını
tutamadı.
Televizyona yansıyan bu anlara tanıklık eden Gazzeli Maysa Yousef,
Erdoğan’ın samimiyetle döktüğü yaşları derinden hissederek onun bir portresini
çizdi. Bu portrede Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin Gazzeli masum canlar
için döktüğü gözyaşları, savaşta yaralanan küçük bir kız çocuğunun üzerine
düşüyordu.
266 eserin 30’u dijital hale dönüştürülecek
Toplam 700 metrekarelik bir alana kurulacak olan sergi,
fiziksel enstalasyonlar ve dijital resimler olmak üzere iki bölümden oluşuyor.
Muhafaza edilen 266 eserin 30’u asıllarına sadık kalarak dijital hale
dönüştürülecek; kalanı ise geleneksel resim formunda ziyaretçilere açılacak;
bunun yanı sıra odağında savaştan etkilenen çocukların olduğu 10 ayrı kare
dijitalleştirilerek sergilenecek. Serginin fiziksel bölümünde ise şehit edilen
çocukların ayakkabı ve eşyaları, savaşı ve yıkımı tasvir eden moloz yığınları,
hastane odasını temsil eden sedyeler ve benzeri objeler yer alıyor.
Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekilecek
Ekim ayında patlak veren savaşta İsrail’in ilk saldırdığı
bölge, eserleri sergilenen çocukların yaşadığı mahalle oldu. “Kurşun Geçirmez
Düşler” sergisi, bu durumu ayrıca belirterek Gazze’de yaşanan insanlık dramına
dikkat çekmek istiyor.
Bazıları artık aramızda olmayan Gazzeli çocukların iç
dünyasını, hayallerini ve hislerini ziyaret edeceğiniz, acılarına tanıklık
edeceğiniz ve hikayelerine kulak vereceğiniz bu sergide, masumiyetin eserleri
tüm saflığıyla ve özgürce yaşayacak. Tıpkı adil bir dünyada tüm çocukların
yaşaması gerektiği gibi.
Kaynak: www.ensonhaber.com