İngiltere’de düzenlenen ilk Müslüman tarih turlarının öncüsü olan turist rehberi Abdulmaalik Tailor, başta Londra olmak üzere ülkenin dört bir yanında yaklaşık 50 farklı rotada Müslümanların bıraktığı izleri takip ediyor. Tailor, yalnızca tarihi mekânları gezdirmekle kalmıyor, aynı zamanda bu mekânların hikâyelerine can vererek unutulmuş Müslüman mirasını yeniden keşfedilmesini sağlıyor.
TARİHİN İÇİNDE BİR YOLCULUK
Tailor’ın turlarında, İngiltere’de iz bırakmış Müslüman şahsiyetlerin ve olayların yaşandığı noktalarda anlatılan hikâyeler, katılımcıları adeta zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. Londra’daki Osmanlı mirasından, İngiltere’ye katkı sunmuş Müslüman bilim insanlarına kadar birçok ilginç detayı gün yüzüne çıkaran rehber, keşfettiği her yeni bilgiyi titizlikle paylaşıyor.
KENDİ YOLCULUĞU: HİNDU BİR GENÇTEN MÜSLÜMAN BİR REHBERE
Abdulmaalik Tailor’ın kendi hikâyesi de en az anlattıkları kadar ilgi çekici. Hindu bir ailede büyüyen Tailor, 17 yaşında merakla oruç tutmaya başladı. Bir yıl sonra, Kıbrıslı bir Türk aracılığıyla Londra’nın kuzeyindeki Ramadan Camii’ne giderek İslam’ı kabul etti. O anı “Sonsuz gibi gelen beş saniyeydi” diye tanımlıyor.
Dini arayışında bilinçli bir seçim yaptığını vurgulayan Tailor, “İnançlı bir Hindu olarak yetiştirildim, Hackney’de bir Yahudi mahallesinde büyüdüm ve İngiltere Kilisesi’ne bağlı bir okulda okudum. Ancak en az maruz kaldığım din olan İslam’a yöneldim.” diyerek dönüşüm sürecini anlatıyor.
Ancak bu karar, ailesi tarafından sert bir tepkiyle karşılandı. Başlarda yalnızca sözlü tepkilerle başlayan baskılar, zamanla fiziksel şiddete dönüştü. “Oruç tuttuğumu anladıklarında önce sözlü, sonra fiziksel saldırılar başladı, hatta beni öldürmeye bile kalkıştılar.” diyor. Ailesinin saldırısından kaçan Tailor, bir süre camiye sığınmak zorunda kaldı. Ancak burada da huzur bulamadı; ailesi onu orada bile rahat bırakmadı.
MÜSLÜMAN MİRASININ İZİNDE
Tailor, çevresindekilerin İngiltere’deki Müslüman geçmişi hakkında bilgi sahibi olmamasını fark ettiğinde, bu boşluğu doldurmak için kolları sıvadı. Bugün düzenlediği turlar, İngiltere’de Müslümanların tarihine dair bilinmeyen pek çok detayı açığa çıkarıyor.
Londra’da bilinen ilk bayram namazı da Tailor’ın keşiflerinden biri. 1894 yılında Chingford’da kılınan bu namazın izini süren rehber, bu bilgiyi bulduğunda yaşadığı şaşkınlığı “Gece yarısı araştırma yaparken öğrendiğimde neredeyse sandalyeden düşüyordum.” sözleriyle anlatıyor. Belediye başkanına bu tarihi olaydan bahsettiğinde onun da çok şaşırdığını belirtiyor. Tailor’ın çabaları sayesinde bugün bu noktanın tarihî önemi vurgulanarak bir otelin duvarına mavi bir plaka yerleştirildi.
Bu bayram namazı, Osmanlı’nın Londra Büyükelçiliği ve Anjuman-ı Islam Derneği tarafından organize edilmişti. Tailor, bu gibi unutulmuş olayları gün yüzüne çıkararak İngiltere’deki Müslüman mirasının bilinirliğini artırıyor.
İNGİLTERE’NİN İLK MÜSLÜMAN LORDU: ABDUL RAHMAN (HENRY STANLEY)
Tailor’ın turlarında anlattığı en dikkat çekici hikâyelerden biri de İngiltere’nin ilk Müslüman Lordu olan Henry Stanley’e ait. İngiliz aristokrasisinin güçlü isimlerinden biri olan Stanley, İstanbul’da diplomat olarak görev yaparken Müslümanlığı seçti. “Abdul Rahman” adını alan Lord Stanley, İngiltere’nin ilk Müslüman Parlamento üyesi olarak tarihe geçti.
Galler’de bulunan ata topraklarında üç meyhaneyi kapatan Stanley, bölgede bulunan kiliselerin restorasyonu sırasında İslam sanatının izlerini taşıyan vitraylar kullanarak inancını yansıttı.
TÜRK POLİSİ “MISRİ”, İNGİLTERE’DE BİR LAKABA DÖNÜŞTÜ
Tailor’ın araştırmaları sırasında keşfettiği bir diğer ilginç detay, Londra Metropolitan Polisi içinde bir Kıbrıs Türkü’nün soyadının lakaba dönüşmesi. 1967 yılında Londra Polis Teşkilatı’na katılan ‘Mısri’ soyadlı Kıbrıslı Türk, İngiltere’deki ilk Müslüman ve Türk polis memurlarından biri oldu. Yabancı dilleri bilmesi sayesinde, özellikle göçmen mahallelerindeki olaylara müdahalelerde görev aldı.
Yıllar sonra Tailor, Londra’da görev yapan polis memurlarıyla konuştuğunda, teşkilat içinde “İngiliz olmayan bir polis getirin” dendiğinde “Bir Mısri bulun” denildiğini öğrenerek şaşkınlığa uğradı. Bu lakap, İngiliz olmayan polis memurları için kullanılmaya başlanmıştı.
PARMAK İZİNİN ADLİ KULLANIMINDA MÜSLÜMAN BİR POLİS ÖNCÜYDÜ
Londra Metropolitan Polisi, parmak izini suçluların kimlik tespitinde kullanan ilk teşkilatlardan biri olarak bilinir. Ancak Tailor’ın araştırmalarına göre, bu yöntem İngiltere’ye bir Müslüman sayesinde taşınmıştı.
1903-1918 yılları arasında Londra Emniyet Müdürü olan Sir Edward Henry, parmak izinin adli süreçlerde kullanımını Hindistan’da birlikte çalıştığı Müslüman polis memuru Gazi Azizul Hak’tan öğrenmişti. Azizul Hak’ın katkıları uzun yıllar gölgede kalsa da, bugün İngiltere’de Adli Bilimler Topluluğu tarafından adına verilen bir ödül bulunuyor.
GÖRÜNMEYENİ GÖRÜNÜR KILMAK
Bugün, Tailor’ın düzenlediği turlar, İngiltere’deki Müslüman varlığını ve tarihini daha görünür hâle getirmeyi amaçlıyor. Parlamento binasından Londra’nın ara sokaklarına kadar pek çok noktada anlatılan bu hikâyeler, İngiltere’deki Müslümanların tarihî derinliğini ve kültürel katkılarını gün yüzüne çıkarıyor.
Geçmişin izini süren Abdulmaalik Tailor, sadece bir rehber değil; aynı zamanda unutulmuş hikâyeleri günümüze taşıyan bir tarih anlatıcısı.
“EJDERHA GİBİ SİLAHLAR”
Londra’nın merkezinde, birkaç yüz metre mesafedeki 3 nokta, Osmanlı’dan izler taşıyor. Bunların başında Kraliyet Atlı Muhafız Birliği’nin tören alanındaki Osmanlı topu geliyor.
Tailor’ın turlarında da yer alan topun kitabesi yapım yılını 1524, İngiltere’ye geliş yılını ise 1801 olarak gösteriyor. Kanuni Sultan Süleyman dönemi topunun üzerinde “Çağın büyük sultanı ve komutanı Süleyman. Ejderha gibi silahlar, gök gürültüsü gibi kükreyerek nefes aldıklarında düşman kaleleri yerle bir olsun. Hicri 931.” yazılı.
Tailor’a göre dünyaca ünlü Trafalgar Meydanı’nın adı, Arapçada “Mağara Burnu” anlamına gelen “Taraf al-Ghar” kelimesinden geliyor.
İngilizlerin İspanya kıyılarındaki Trafalgar’da kazandığı ünlü deniz zaferinin adının verildiği meydanda savaşın kahramanı Amiral Horatio Nelson’un da heykeli bulunuyor.
Yaklaşık 52 metre yükseklikteki sütunun üzerinde yer alan heykelde, Amiral Nelson’un başlığında nişan yer alıyor.
“Çelenk” adındaki bu nişan, Nil Savaşı’nda Mısır’ın Fransızlara karşı savunulmasında gösterdiği başarıdan dolayı Sultan 3. Selim tarafından Nelson’a verildi.
Greenwich’teki Deniz Müzesi’nde sergilenen elmaslarla süslü çelenk, 1950’de müzeden çalındı ve bir daha görülmedi.
Osmanlı Sultanı’nın Londra’ya ayak bastığı nokta: Charing Cross
OSMANLI SULTANININ LONDRAYA AYAK BASTIĞI NOKTA: CHARING CROSS
Trafalgar Meydanı yakınlarındaki Charing Cross İstasyonu da Osmanlı izlerini barındırıyor. Bu istasyon, Avrupa’yı ziyaret eden ilk Osmanlı Sultanı Abdülaziz’in Londra’da indiği nokta özelliğini taşıyor.
Tailor’a göre kadınların yoluna çiçekler ve mendiller atarak karşıladığı Sultan Abdülaziz, kentteki birçok etkinliğe davet edildi ve onuruna Londra Belediyesinin eski binası Guildhall’da verilen yemeğe katıldı.
O günlerde kentin İngiliz ve Osmanlı bayraklarıyla süslendiğini anlatan Tailor, Guildhall’da 18 Temmuz 1867’de gerçekleştirilen yemeğin menüsünü de gösterdi.
Osmanlı Sultanı için imalatçıların bir tarafında Aziz Paul Katedrali’nin, diğer tarafında Ayasofya Camisi’nin bulunduğu madalyalar yaptıklarını söyleyen Tailor, Sultan’ın “Hindistan Yıldızı” nişanını nasıl reddettiğini de paylaştı.
Tailor, Sultan Abdulaziz’in kendisinden önceki padişah ağabeyi Sultan Abdülmecid’e “Dizbağı Nişanı”nın verilmesi nedeniyle “Hindistan Yıldızı”nı reddettiğini, bu nedenle kendisine de aynı nişanın takdim edildiğini anlattı.
Kaynak: www.ensonhaber.com