Kayseri’nin Melikgazi ilçesindeki Emekli Öğretmen Ramazan Büyükkılıç Ortaokulu’nda beden eğitimi öğretmeni olarak görev yapan 36 yaşındaki Mustafa Gözaçık, doğuştan sağ bacağı olmamasına rağmen hayatını spora adayan bir başarı hikâyesi yazıyor. Futbol, kayak, basketbol ve yüzme gibi farklı branşlarda aktif olan Gözaçık, azmiyle öğrencilerine ve çevresine ilham kaynağı oluyor.
AMPUTE MİLLİ TAKIMDA BİRÇOK BAŞARI YAŞADI
Spor tutkusuyla daha küçük yaşlarda tanışan Gözaçık, ilk olarak basketbolla başladığı spor kariyerini futbola yönelerek taçlandırdı. Ampute Futbol Milli Takımı’nın efsane kadrosunda yer alarak Avrupa şampiyonluğu ve dünya ikinciliği gibi önemli başarılara imza attı. Bu gurur dolu yolculuğu, onu yalnızca bir sporcu değil, aynı zamanda gençler için güçlü bir rol model haline getirdi.
ÖĞRENCİLERİNE ÖRNEK OLUYOR
Şu anda Şanlıurfa Depsaş Enerji Spor Kulübü Ampute Futbol Takımı’nda forma giyen Gözaçık, öğretmenlikte 7’nci yılını doldurmuş olmanın mutluluğunu yaşıyor. Derslerinde yalnızca bilgi değil, sporun bir yaşam biçimi olduğunu da öğrencilerine aşılamaya çalışıyor:
Hayatta engellerin insanın içinde olmadığını, azmin her zaman bir yol bulabileceğini göstermek istiyorum.
Gözaçık, 2008 yılında adım attığı ampute futbol kariyerinde 17 yaşında milli takım kadrosuna seçilerek büyük bir başarı elde etti:
Genç yaşta milli formayı giymek benim için büyük bir gururdu. 2017’de Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı Avrupa Şampiyonası’nda zirveye çıktık. 2018’de ise Meksika’daki Dünya Kupası’nda ikinci olmanın mutluluğunu yaşadım.
ÇOCUKLARA FARKLI ALANLARDA DA İLHAM VERMEK İSTİYOR
Sadece futbol değil, yüzme ve kayak antrenörlüğü de yapan Gözaçık, engelli doğmuş olmanın hayatında bir eksiklik değil, bir güç kaynağı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
Görevim öğretmenlik olsa da çocuklara farklı alanlarda ilham verebilmek benim için çok önemli. Belki bugün değil ama bir gün, kendi hikâyemiz bir başkasının hayatında değişim yaratabilir düşüncesiyle yoluma devam ediyorum.
Gözaçık, sporun ve azmin bir insanın hayatını nasıl değiştirebileceğini kanıtlayan yaşayan bir örnek. Onun hikâyesi, yalnızca öğrencilerine değil, herkese cesaret ve umut aşılıyor.
“ÖĞRETMENLİK, BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ”
Sporculuk kariyerinde hayalini kurduğu hemen her başarıyı elde ettiğini ifade eden Mustafa Gözaçık, öğretmenliğin ise onun için bambaşka bir anlam taşıdığını belirtiyor:
Küçükken hep dua ederdim, ‘Bir gün öğretmen olmak istiyorum’ diye. Çocukları ve öğretmenliği o kadar seviyordum ki bu mesleği yapmak benim için bir hayaldi.
Gözaçık, öğretmenliği sadece bir meslek değil, kutsal bir görev olarak görerek, “Branş fark etmeksizin öğretmenlik, bir çocuğun hayatında iz bırakma şansı sunan çok özel bir meslek.” diyor.
Beden eğitimi derslerinin ötesine geçen bir yaklaşımla öğrencilerine hayatı, paylaşmayı, dayanışmayı ve sporun sosyal yaşamdaki olumlu etkilerini anlatmaya çalıştığını söylüyor.
Okula proteziyle giden Gözaçık, öğrencilerinin ilk tepkilerinin genellikle şaşkınlık olduğunu dile getiriyor:
Bazıları protezim olduğunu sonradan öğreniyor ve çok şaşırıyor. Bazıları ise milli takımda şampiyonluklar yaşamış birinin burada öğretmenlik yaptığını duyunca hayrete düşüyor. Tepkiler genelde çok güzel.
Hatta öğrencilerinin sık sık ondan imza istemesi, onun için hem eğlenceli hem de gurur verici anılar arasında.
Gözaçık, sporcu kimliğiyle elde ettiği başarıların yanında, öğretmen olarak öğrencilerinin hayatına dokunmanın verdiği mutluluğun tarif edilemez olduğunu vurguluyor. “Öğretmenlik, hayatımın en değerli parçalarından biri.” diyen Gözaçık, her gün yeni bir çocuğa umut olma fikriyle işine tutkuyla devam ediyor.
Yavuz Yıldırım
Haber Müdürü
Kaynak: www.ensonhaber.com